Hayatımız aslında aldığımız kararların sonuçlarının oluşturduğu yolun bütünüdür. Birçok karar alırız bu yoldan geçerken ve birçoğu güzergahımızda kökten değişikliğe sebep olabilecek ölçüde önemlidir. Bu kararlardan biri de kesinlikle meslek ve üniversite seçimidir. Bu önemli kararı nispeten küçük bir yaşta veriyor olmamızla ilerde bu seçimden pişmanlık duyma olasılığımız artmıyor mu? Bence artıyor, dolayısıyla ilerde pişman olunca bunu düzeltmek ve hiçbir şey için geç olmaması için bir çözüm var: Birden fazla alanla uğraşmak.
Şüphesiz birçok kişi kariyerine tek bir alanda yön veriyor. Bu aslında uğraşılan alanda uzmanlaşmayı kolaylaştırabildiği gibi tek bir hedefe odaklanılmış olunacağı için bu uzmanlaşma sürecinin kısa sürmesini de sağlayabilir, tabii bu süreç kişinin çok çalışması ve hevesli olmasıyla da alakalı. Dolayısıyla bir çok kişi risk almak istemiyor ve başka uğraşlarla dikkatlerini dağıtmamayı tercih ediyor. Mantıksız değil, ama birden fazla uğraş odaklanma problemlerine yol açacak diye bir kaide yok; kaldı ki kafanızı boşaltmak için harcamanız gereken de bir vakit olacak, neden bu vakti başka bir alanda ilerlemek için kullanmayasınız ki?
Ayrıca farklı alanlarda kendinizi geliştirirseniz, girişte bahsettiğim gibi kariyerinize yön vermeniz çok daha kolay olur. Nasıl mı? Diyelim işletme okudunuz fakat yazarlığa ilginiz var. Üniversite boyunca hem işletme derslerinize çalışıp hem de kaleminizi kurslarla veya kendi kendinize geliştirebilirsiniz ve belki de dergilerde yazmaya başlarsınız kim bilir? Hem birçok uğraş için illa lisans eğitimi almanız gerekmiyor. Hatta Amerika Birleşik Devletleri’nde çok yaygın olan amatör müzik topluluklarını, veya hobi olarak müzikle ilgilenen kişilerin bulunduğu organizasyonlarını, birçok işin uzmanı ” Pek az dinleyici bu müzisyenlerin profesyonel olmadığını söyleyebilir.” şeklinde övmüştür.
Sadece mesleki anlamda değil bir insan olarak da sizi iyi anlamda etkiler farklı alanlarda çalışmak. Bir işveren olsanız sadece kendi alanının uzmanı olan birini mi yoksa farklı bilim alanlarında bilgi dağarcığı kuvvetli olan ve entelektüel birikimi bu doğrultuda geniş olan birini mi işe alırdınız? Ben olsam kesinlikle ikinci kişiyi alırdım çünkü farklı uğraşlarla ilgilenen biri kendine farklı bakış açıları kazandırmıştır ve bir problemin çözümünde farklı perspektiflerden bakması daha olasıdır, aynı bir işi yaratıcılığı ile zenginleştirme ihtimalinin yüksek olduğu gibi. Yalnız işte değil, gündelik hayatta da ikinci tip bireylerle konuşmak birçok açıdan zevkli olacağı gibi bilgi aktarımı açısından da bir hayli yararlı olur elbette. Ve en önemlisi ise sizin kendi mutluluğunuza sağlayacağı katkıdır. Çoğunlukla, sadece bir alanla ilgilenip mutlu olamıyor insanlar. Kendi hayatınıza renk katmış hem de kendinizi geliştirmiş olursunuz. Bu işi üniversitede başlatmak ise kariyer planına dönüşebilir belki de.
Kısaca tekdüze bir hayat yerine birçok alanda kendinize bir şeyler kattığınızda hem mesleğinizde hem de gündelik hayatınızda daha az pişmanlık ve bıkkınlık yaşayabilirsiniz. Yaşadığımız dünyaya her açıdan fayda sağlama görevini de yerine getirmiş olursunuz belki, kim bilir.