Çok konuşan insanlardan hiçbir zaman haz etmemişimdir. Çünkü zaman geçtikçe gereksiz ve boş konuşmaya başlarlar. Az konuşan insanlar ise büyük bir çoğunlukla yerinde ve mantıklı konuşurlar. Aslında çoğu sessiz insan sessiz değildir sadece öyle görünmek istedikleri için öyle görünürler. Sonuçta kimsenin zihninin içine göremeyiz. Çok konuşan insanların kurdukları cümlelerin neredeyse hepsi ‘’ben’’ ile başlar. Gerektiği yerde ve mantıksız konuşmayan insanlar ise çok konuşanların aksine sürekli ‘’ben’’ demezler. Bir bakıma sessiz insan diye adlandırdığımız topluluk sürekli düşündüğü için pek fazla konuşamıyor da diyebiliriz. Bu soyut düşüncemi, Stephen Hawking’in ‘’ Sessiz insanlar gürültülü zihinlere sahiptir.’’ sözüyle somutlandırmak istiyorum. Acaba sessiz diyerek çok fazla konuşmadığımız kişilerin aklından neler geçiyor ? İşte korkarım ki bunu asla bilemeyeceğiz.
Sessiz dediğimiz insanların, çok konuşanlardan daha zekice kararlar alabildiğine yüzlerce kez şahit olmuşumdur belki de. Aslına bakarsanız sessiz insanlar her şeyi iç dünyalarında yaşarlar. Kendi iç dünyalarında düşünüp yine kendi iç dünyalarında yaşarlar. Genelde ülkeleri yeniden kuran, devrimler yapan, savaşta, siyasette, sanayide liderlik yapan insanlar az konuşup çok fikir üreten insanlar olmuşlardır her zaman. Sessiz beyinlerin en büyük ihtiyacı gezmek, yeni dünyalar görmek ve okumak olmuştur. Bunlara en iyi örnek olarak Mustafa Kemal Atatürk’ü gösterebiliriz. Yani sessiz kalan insanlar sürekli bir şey düşünme eylemini gerçekleştirdikleri için sessizlerdir. Kim bilir nasıl bir şeyler düşünüyorlar o muazzam beyinlerinde.Şöyle de söyleyebiliriz o kadar çok düşünüyorlar ki konuşmayı olabildiğince az tercih ediyorlar, sadece görünüşleri sessiz beyinlerinin içi asla sessiz olmamıştır ve olmayacaktır da.Susan insan, bir çok kez fırtınalarla mücadele etmiş kişidir. Beynindeki kavgalar sebebiyle konuşmaya hali dahi kalmamıştır. Sessizliği içselleştirmişler de diyebiliriz. Düşünce, fikir veya hesaplar kafalarının içinde akıp durmaktadır. Belki sadece zihinlerinin içinde çok fazla ayrıntı vardır ve hiçbir şekilde o ayrıntıları aşıp asıl önemli olan noktaya bir türlü varamıyorlardır ve bu yüzden konuşmak yerine susmayı tercih ediyorlardır. Sessiz kalan insanların büyük çoğunluğu konuşmak yerine etraftaki insanların her hareketini, her sözünü gözlerler ve kafaları analizler arasında biraz karışır bunları birtakım nedenlere ulaşmaya çalıştıkları için yaparlar.
İşin özü sessiz kalmayı seçen insanlar her zaman daha mantıklı olmuşlardır ve düşünmekten sessiz kalıyorlar. Beyinleri o kadar fazla çalışıyor ki konuşamaya vakit bile bulamıyorlardır belki.Tarihte bile sessiz olan insanların daha büyük işler başardığı açıkça ortadadır. Çünkü sessiz insanların en büyük önceliği düşündüklerini hayata geçirmektir, konuşmak değil. Sadece konuşarak bir yere varılamayacağını önceden anlayanlardır. Beyinleri durmaksızın çalışıyor.
Ayrıca siz hiç yapacağı cinayeti sesli bir şekilde yapan bir katil gördünüz mü ?