Dünya’da 7.8 milyar insan bulunmaktadır. Her geçen gün artan nüfusumuzda her insanın her insanla bir olmadığını biliyoruz. Peki, neden her insana aynı eğitimi ve koşulları sağlamaya çalışıyoruz?
O-1 yani bilim, sanat, eğitim gibi alanlarda olağanüstü beceriye sahip olan, atletizmde sürekli uluslararası ya da ulusal ün ile kanıtlanmış, sinema veya televizyon endüstrisinde olağanüstü başarıya sahip bireylerin alabileceği bir vize olanağıdır. O-1’in farklı bir tarzı olan ‘Tier 1’ de aynı şekilde çeşitli bilim dallarında, beşeri bilimlerde, mühendislik, tıp, dijital teknoloji veya sanatta kendini ispatlamış tanınmış bir lider (olağanüstü yetenek) veya yükselen bir lider (umut vaat eden) konumunda olanlar için başka bir olanaktır. Bu iki olanak sadece Amerika ve İngiltere’de geçerlidir –Türkiye’nin anlaşmalı olduğu ülkeler-
Yurt dışında ‘ Gifted School’ olarak adlandırdıkları özel okullar, Türkiye’deki özel okullardan biraz farklı işlemektedir. İsrail, Amerika, Kanada, Avusturya, Hollanda ve İsviçre’de bulunan bu okullar öğrencilerini akademik odaklı bir sisteme sokmadan onları hem bilim ve sanat alanında geliştirip hem de bizlerle aynı müfredatı almaları sağlanmaktadır. Evet, tabii ki bizim ülkemizde de BİLSEM diye bir gerçek olmasına rağmen biz yurt dışına O-1 vizesi ile istediğimiz sayıda öğrenci gönderemiyor ve beklediğimiz verimi alamıyoruz.
Şimdi sorumuza gelelim. Bence kesinlikle küreselleştirilmesi gereken bir vize olan O-1 ve Tier 1 dünya çapında bir kalkınma yaratma kabiliyeti vardır ayrıca çok uluslu şirketlere de öncü niteliğinde bir projedir. Kendinizi Kamboçyalı bir çocuk olarak hayal edin, tek eğlencesi ve yapabildiği şey resim yapmak olan. Çevrenizdeki okullara daha önce gittiniz ancak dersleri dinlememe gerekçeleriyle okuldan atıldınız. Gidebileceğiniz en uzak yer olan şehir merkezinde ise size uygun hiçbir şey yok çünkü diplomanız yok. Gelin bu anekdotu birde şu gözle aklımızda canlandıralım. Kamboçyalı bir çocuktum, ilk zamanlar ne okulu severdim ne de yaşadığım yeri ancak ailemin de yaptıklarıyla ülkemdeki bir programa başvurdum ve şu an hayallerimin ülkesi olan İngiltere’de hem üniversite okuyor hem de büyük markaların bina, giysi ve araba tasarımlarını yapıyorum. Bunların hepsini küçük yaşlarda girdiğim Tier 1 vize testlerine borçluyum. O zamanlarda çizime duyduğum ilgiyi ve yeteneğimi fark etmelerinin sonucu olarak şu an işte tam da şu an bunu sizlere yazıyorum.
Bazen tek bir olanak bile sizleri ummadığınız yerlere götürebilir. İşte tam da bu yüzden insanlara olanak sağlamak çok önemlidir. Ama şu bilinmelidir ki her birey bu olanağı kullanamayacaktır çünkü farklı çalışan kafalar hep kendini ayırt ettirmektedir. Peki, eğer insanlar bu olanakları kullanarak dünya adına daha iyi işlere imza atarlarsa ne olur? Cevap çok açık ortadadır aslında, teknolojik gelişmeler hiç olmadığı kadar hız kazanır, daha önce hiç yapılmamış şeyler yapılabilir ya da yeni terimler ortaya çıkarılabilir. Hepsi ülkelerin, dünyanın gelişimi içindir aslında.