Doğduğumdan itibaren zor bir çocukluk, gençlik geçirdim. Kendimi bildim bileli her şeyi kendi isteğim üzerine yapmaya çalıştım. Kimseyi düşünmedim sadece kendi mutluluğum benim için önemlidir. Zaten normal olan da bu değil mi? Fakat ailem hiçbir zaman böyle düşünmedi. Ailem her zaman ‘’insanlar bizim çocuğumuzun ya da bizim yaptığımız hakkında ne düşünürler’’ düşüncesi ile beni büyütmeye çalıştılar . Ben ise bu tabutlara karşı hep güçlü durmaya çalıştım. Bu tabutları tamamen yıkmayı diledim ancak içinden geçen hep ‘’Gerçekleşmez belki ama dilemeye değer’’ di.
Her konuda ailemi ikna etmek için çok efor sarf ettim. İlkokulda futbol takımına katılmak istedim babam ‘’benim kızım futbol oynayamaz!’’ dedi ve futbola karşı olan tüm ilgimi, sevgimi bitirdi. Kendi başıma yapabileceğim şeyleri aileme kanıtlamaya çalıştım. Fakat benim bir kız çocuğu olduğumu ve kendi başıma bir şeylerle başa çıkamayacağımı savundular. En basit örneklerden biri, ben 8.sınıfta dershaneye gidiyordum ve kendi başıma gitmek istediğimi aileme söylemiştim fakat babam ve annem kız çocuğu akşam 7de dışarda gezemez biz seni alırız diyordu. Erkek çocuğu da benimle aynı yaşta fakat o her zaman her an istediği yere gidebiliyor , istediğini yapabiliyor halbuki benim başıma gelebilecek her tehlike onun için de geçerli. Ben mezuniyetimde istediğim kıyafetimi giyemedim. Çünkü çok açıktı annem ve babama göre. Gerçekten hiçbir şey diyemedim . Lisede burnumu deldirmek istedim ama annemin tepkisi eğer deldirirsen mahalleye gelme dedi. Çocukluğumdan itibaren bu anı beklerken sırf mahallemizdeki amacı sadece insanları eleştirmek, açığını bulmak olan insanlardan dolayı yapamadım. Ben lise sondayken bir kız kardeşim oldu. Onun büyüme şartı benimkilere karşın az sıkıntılı geçti. Çünkü ben annem ve babamın tabutlarının bazılarını yıkmayı başardım. Kardeşimin istediği çoğu şey sıkıntısız halloluyordu. En azından o istediği spora yöneldi veya mezuniyetinde istediği kıyafeti giyebildi… Fakat hiçbir zaman insanalar ne düşünür ya da kızlar bunları yapamaz düşüncesi akıllarından silinmedi. Sürekli ailemin insanları bu kadar düşünmemesini diledim. Bilmiyorum gerçekleşmez belki ama dilemeye değer .
Liseden mezun oldum ve her genç gibi üniversite hayalleri kuruyordum . Farklı bir şehir, yeni insanlar, yeni bir yaşam özellikle istediklerimi sadece kendi mutluluğumu düşünerek yaptığım bir üniversite hayaliydi. Üniversite sınavından istediğim puanı çıkarmıştım. İstediğim üniversiteye gidebilme ihtimalim vardı. Babam bu duruma pek mutlu değildi çünkü benim şehir dışında kız başıma yapamayacağımı ,kendimi idare edemeyeceğimi düşündü ama hayatım boyunca onun bu düşüncelerine maruz kaldım ve bunun olmasına izin veremezdim. Bu benim için çok önemliydi. Her ne kadar babam istemese de ben İzmir’e üniversite okumaya gittim özelliklede bunu annem için yaptım çünkü annem ortaokuldan sonra okutulmamış. Dedem kız okur mu yeter bu kadar ev işi öğren demiş annemi okuldan almış. Zaten 1 yıl sonra babamla tanışmış ve evlenmiş . Annem benim okumamı çok istiyordu fakat annem vefat ettikten sonra babam beni okutmak istemedi ancak ben geleceğimi kendi ellerimle oluşturmak istediğim için babamın dediğini yapmadım. 2 kız kardeş babamıza karşı ne kadar güçlü olduğumuzu kanıtlamaya başlamıştık. Ben üniversiteden mezun olduktan sonra kendi yaşamımı kurdum bir işe girdim ve hayatımı düzene oturttum. Kız kardeşim ise yurtdışında tek başına üniversiteyi okumaya başladı. Her şey yoluna oturmuştu fakat yılların ve baskıların içinde gömülen bir istek vardı. Geleceğe dair en büyük dileğim. İçimden her zaman gerçeklemez belki ama dilemeye değer dediğim bir şeydi…
Kendi figür dükkanımı açmak. Küçüklüğümden itibaren dizi-film izleyen ve orda ki karakterlerle yaşayan biri olarak oların figürleri olduğu bir yere sahip olmak istemiştim. Şuan o dükkanda, masamın başında bunu yazıyorum…
Hayatımda çok fazla engel beni durdurmaya çalıştı. Ailem, yaptıklarımı sorgulayan insanlar, yaşadığım ülke, cinsiyetim v.b şeyler. Yine de ben yapacaklarımdan asla vazgeçmedim. Kız çocuğu bunu yapamaz ne dendiyse yapmaya çalıştım. İnsanların ne düşüneceğini değil benim ne düşündüğümü önemsedim. Hayatımda ki amacımdan hiç şaşmamaya çalıştım. Zamanında beni kınayanlar , hakkımda düşünülenler veya yapamazsın dedikleri şeyler umurumda olsaydı şuan belki burada olmazdım. Dilediğim her şeyi inanmadan ama kalbimden bir parça vererek diledim. Unutmayın gerçekleşmez belki ama denemeye değer.