Askerleri uyandırmak için saat 5:30’da kalkmam gerekiyordu. Hemen onları yarım saatte uyandırıp içtima alanında tam 6:00’da olmamız gerekiyordu. Bir saniye bile geç kalırsan cezası çok büyüktü. Albay’ın geldiğini görmemle “Dikkat!” diye bağırmam bir olmuştu ve askerler hemen nizami sıraya geçtiler. Albayla selamlaştıktan sonra bugünkü planlardan bahsetti. Az sonra bir bir buçuk saat ağırlaştırılmış eğitim gördükten sonra kahvaltımızı yapıp tam teçhizat operasyona gidecektik.Sınırlarımızda görülen terör yaapılanmamın artmaması için sürekli operasyona çıkacaktık. Herkes kendine gelmiş üzerindeki yorgunluğu atmış görünüyordu,hemen duşa girip üstümüzü giyip kahvaltıya gittik,fazla yüklenmeden kahvaltıyı 15 dakikada yapıp teçhizat odasına girdik ve tam teçhizat kuşanarak arabaya bindik.
Üst rütbeliler olarak şoför koltuğunun yanında Albay ve ben oturuyorduk. Bir saat geçtikten sonra araçtan inerek yolu yaya devam ettik. Yaklaştıkça gerilim artıyordu. Her an çatışma çıkabilir dikkatiyle etrafı kuşatıyorduk. Yavaşça bölgenin etrafını sardık. Alanı yavaş yavaş daraltıyorduk. Teröristler bizi fark edince akıl almaz bir çatışma başlamıştı. Düşmanın elinde silahlar çok iyi silahlardı o yüzden işimiz daha da zorlaşıyordu. Telsizden “başınızı çıkarmayın dikkat edin keskin nişancı”diye Albay’dan emir geldi. Hemen ben de Ali’ye tüfeğini alıp görüş açısı iyi olan bir yere gizlenip keskin nişancıyı aramasını söyledim. Ali’ye üç diyince yerinden çıkıp koşmaya başladı,bizde onu korumak için keskin nişancının dikkatini dağıtmak için havaya ateş açtık. Telsiz’den Ali’nin sesini duyunca içim rahatladı. Düşmanları yok etmek için keskin nişancının ölmesi gerekiyordu,bunu da Ali başaracaktı. Çok hızlı etrafı tarayan Ali’nin keskin nişancının nerede olduğunu bulması an meselesiydi. Dakikalar sonra gelen o silah sesiyle telsizden gelen “Görev tamam!”sesi arasında saniyeler vardı.Ali bu işte çok iyiydi,kısa sürede etrafı temizleyip alanı taramaya başladık. Önemli bir terör yapılanmasını çökertmiştik. Her yeri alt üst etmiştik bir adamın üzerinden ses geliyordu. Galiba telefonuydu tam telefonu elime aldım açıyordum ki arkadan bir ses “Sakın açma o telefonu” bu ses… Yine Aliydi,adamın üzerinde kırmızı kabloyu görmüştü ve ne anlama geldiğini biliyordu. Bomba imha ekibi her ihtimale karşı zaten alandaydılar. Bizde son olarak her yeri tekrar kontrol edip araca binip kışlanın yolunu tuttuk. Yaralımız yoktu gayet başarılı bir operasyon geçirmiştik.
Albay bugüne özel akşam idmanını iptal esip herkesi yarın aynı saatte içtima alanında görecekti ve yine her gün olduğu gibi hiç şaşmaz saat 6’da içtima alanında olur,eğitimden geçerdik. Her günün planı değişir kimi zaman iki kez idman kimi zaman üç kez idman olurdu kimi zaman o bile olmazdı. Boş günlerde çarşıya çıkar,arkadaşlarla biraz oturup,bir şeyler içip daha sonra kışlaya dönerdik hep beraber. O günün yorgunluğuyla tabii ki de erken yatardık. Nöbetçi asker bizim yattığımızdan emin olduktan sonra o da çok geç olmdan yatardı. En son 23:30’da kontrol edip o da yatağına giderdi. Bazen bölük olarak bazı geceler oyun oynardık:Ya dışarıda futbol ya da play station ile oynayıp birlikte maç yapıp eğlenirdik.