Dünya’ya Uzaydan Bakabilmek

İnsan, neden farklı yerleri gezmek, farklı hayatları tanımak, farklı lezzetler tatmak ister? Eğlenip keyif almak için mi, öğrenip kendini geliştirmek için mi yoksa merakını gidermek için mi?

Size daha zor bir soru sorayım. 250 bin dolarlık bir bütçeyle “Bir haftalık uzay gezisi mi? Yoksa dünyada onlarca ülkeyi doya doya gezmek mi?”

Bu ikilemi kafamda çözmek benim için çok da zor olmadı. Elbette ki Amerika’yı, Avrupa’yı, Japonya’yı, Afrika’yı görmek isterim. Bütün bu ülkeleri gezerek çok büyük bir keyif alacağımın ve kişisel gelişimime büyük katkıda bulunacağımın bilincindeyim. Yüzyılların birikimiyle oluşan muhteşem medeniyetlere tanık olmak, yaşlı dünyamızı keşfetmek eminim ki ilgimi çok çekerdi fakat ne yazık ki artık dünyamızda bilinmeyen, gizli kalan bir yer kalmadı neredeyse. Özellikle coğrafi keşiflerden günümüze gelen süreçte, ulaşım ve teknolojinin gelişmesiyle dünya “global bir köy” haline geldi. Birçok şey aynılaştı ve birçok şeye veya suretlerine ulaşmak çok kolaylaştı. Örneğin bugün Google Earth veya çeşitli programlar sayesinde dünyanın her yerini kolayca sanal ortamda gezebiliriz, resim ve videolarını görebiliriz.

Diğer yandan, çeşitli kıtalardaki birkaç ülkeye gittiğinizde  birçok şeyin birbirine benzediğini görürsünüz. Şehirler, binalar, denizler, yollar, kalabalıklar, restoranlar, kiliseler, camiler… Bir süre sonra hepsi birbirine benzemeye başlar. Her bir ülke ayrı bir dünya belki, ama bir süre sonra birbirine benzeyen aynı dünyaları yaşarız gittiğimiz yerlerde.

Evinizden çıktığınızda temiz bir hava alır rahatlayabilirsiniz. Şehrinizden çıktığınızda farklı bir ortama girdiğiniz için kafanız dinlenebilir. Ülkenizden çıktığınızda çok daha hafiflemiş hissedebilirsiniz kendinizi. Peki ya hiç atmosferin dışına çıktığınızda neler hissedebileceğinizi hayal ettiniz mi? Buyrun birlikte yaşayalım her anını:

  • Dünyada çok az insanın tecrübe etme imkanı bulabileceği bir uzay aracındasınız. Özel kıyafetler giydirilmiş üzerinize. Her şey son teknoloji ürünü. 1 hafta boyunca yaşayacağınız şeyler tamamıyla ilk ve eşsiz olacak. Hiçbir şekilde tecrübe edilmemiş. Ne göreceksiniz, ne işiteceksiniz, ne yiyeceksiniz, neler hissedeceksiniz; tahmin etmesi bile güç.
  • Atmosfere yaklaşıyorsunuz, birazdan her şey ve herkes geride kalacak. Koskoca dünya, kıtalar, milyarlarca insan, denizler, dağlar, ormanlar….
  • Atmosferden geçiş ve uzay boşluğu… Gidiyorsunuz ve her şey geride kalıyor, küçülüyor…. Dünya küçülürken, evren olanca büyüklüğüyle sizi içine alıyor. Yıldızlar büyüyor, gezegenler yaklaşıyor, ay sanki size doğru geliyor olanca parlaklığıyla…
  • Yavaş yavaş geride bırakıyorsunuz her şeyi, milyonlarca yıllık yaşlı dünyayı, on binlerce yılda büyüyen insanlığı ve kurduğu medeniyeti…. Ve aklınıza yeni dünyalar geliyor, farklı canlı türleri, başka medeniyetler, aklın alamadığı başka neler neler… Dünya küçülürken zihninizde, gezegenlerin yanından geçiyorsunuz, galaksiler çağırıyor sizi… Kara delikleri düşünürken, geride kalan her şey birden kararıyor ve ruhunuz, sonsuz evrenin parlaklığıyla aydınlanıyor…
  • Sonra ne mi oluyor? Onu Dünya’ya dönüşümüzde konuşuruz. 🙂
(Visited 69 times, 1 visits today)