Çağımızda bilgi ülkeler düzeyinde oldukça önem kazanmış, ülke düzeyinde dahi ülkeler vatandaşlık verirken bazı kriterler istemeye başlamıştır. Son yıllarda birçok insan yetenek vizesi gibi ayrıcalıklı biletlerle ülkelere giriş yapabilmekte, istediği kadar ikamet edebilmektedir. Son günlerde ise dünya yetenek vizesinin olup olmaması üzerinde tartışmaya başlamıştır.
İnsanlar doğumlarından itibaren ailelerinin yönlendirmesi veya kendi eğilimleri sonucunda kendi ilgi alanlarına göre hobiler edinmiş ve bu hobileri insanlara hayatlarında birçok kapı açmıştır, işte bu kapılardan birisi de yetenek vizeleridir. Birçok insan bir ülkeye seyahat edebilmek için aylar öncesinden başvuru yapması gerekmektedir. Fakat yetenek vizesine sahip insanlar istedikleri ülkeye istedikleri vakit giriş yapabilmekte ve istedikleri kadar ikamet edebilmektedir. Kimi insanlar bu vizenin bir haksızlık olduğunu, doğuştan gelen bir yeteneğin bu kişilere ayrıcalık yarattığını savunurlar. Güzel olan bir kadının sadece ‘güzel’ olduğu için kayrılmasını buna örnek gösterirler.
Bilgi, insan tarafından sonradan kazanılan, saygıyı hak eden bir kavram olduğu için birçok bilim insanı istedikleri ülkeye çok daha konforlu bir şekilde giriş yapabilmektedir fakat kimse bu insanlara ayrıcalık tanındığını, kayrıldığını iddia etmez. Bilgi vizesi olarak adlandırabileceğimiz şey insan tarafından çok çalışma sonucu kazanıldığı için hiç kimse bu konuda karşıt bir fikir ortaya koymaz. Bu tür bilim, tarih, matematik ve benzeri gibi konularda seçkin kişilerin her ne kadar kimliğinde bir milliyeti, ülkesi olmasına rağmen bu kişiler dünya vatandaşı olarak kabul edilir. Bilgi vizesine karşın yetenek vizesini kimisi sonradan sonradan kazanarak ulaşabileceği için yetenek vizesi oldukça tartışılır olmuştur. Bu insanlara ‘dünya vatandaşı’ sıfatının verilmemesi gerektiği savunulur.
Yetenek kelime anlamı olarak dışardan gelen etkiyi alabilme gücü olarak tanımlanır. Tanımından da anlayabildiğimiz üzere yetenek büyük ölçüde dışarıdan kazanılır yani sonradan geliştirilir. Futbol dünyasında yıllardır var olan bir soru olan: Messi mi? Ronaldo mu? sorusuna karşılık Ronaldo taraftarları her zaman Ronaldo yeteneğini yıllarca çalışarak kazandığını, Messi’nin ise yeteneğinin Allah vergisi olduğunu savunmuşlardır. Fakat bu tartışmada her ne kadar Ronaldocu olsam dahi Messi’nin de yeteneğini diri tutmak ve kendini geliştirmek için yıllarca çaba sarf ettiğini belirtmek gerekir. Bu örnekte de olduğu gibi yetenek doğumdan itibaren kişiyle beraber gelip, ona kapılar açan bir anahtar değildir. Yetenek, kişinin karakteri doğrultusunda geliştirilir, veyahut kaybedilir. Bu konuda en iyi ve açık örnekler spor dalları üzerinden verileceği için yakın tarihteki birçok futbolcuyu magazin dünyası çok yakından tanır. Bu tür insanlar nefislerine hakim olamayıp yeteneklerine ihanet etmişlerdir ve bunun sonucunda da yakın tarihte yok olup, herkes tarafından unutulup spor tarihine çok bir şey katamayıp geçip gideceklerdir fakat Messi,Ronaldo,Lebron James,Nadal gibi isimler o sporlara ilgisi olmayan insanlar tarafından dahi tanınır, bilinir ve tarihte her zaman özel yerler edinmişlerdir. Bu nedenle bu tür yetenekli insanlar yetenek vizesi adı altında seyahat edebilme, ikamet edebilme hakkına sahip olmalıdırlar.
Yetenek vizesi ülkelere giriş hakkı sağlayan ayrıcalıklı bir bilet olduğu için ayrıcalıklı insanların bu bileti özgürce kullanabilme hakkına sahip olması gerektiğine inanıyor, yetenek vizesinin olması gerektiğini düşünüyorum.