Bölüm sonu canavarına yenildikten sonra tekrar oyuna dönmek nasıl bir histir bilirsiniz. Yenilmenin verdiği üzüntüyle karışan bu sefer geçeceğim hırsı, oyuna biraz daha hakim olmuşluğun rahatlığı… Peki ya bizi bekleyen canavarlar? Şu anda siz bu satırları okurken binlerce insan bir gün bizim de kapımızı çalmayı bekleyen o canavar tarafından oyun dışı ediliyor. Onu yenmenin imkansız olduğu herkesçe bilinen bir gerçeğe dönüştü bile.
Tüm bunların idrakiyle başladığımız bu oyunu, ucunda bir ödül olmadan oynamaya ‘’yaşamak’’ derim ben. Çünkü yenilip, toprakla yüz yüze geldiğinizde size ikinci şansı tanımayan tek oyun ‘’hayattır’’. Bu demek oluyor ki tek canlı, tecrübesiz ve acemi bir oyuncuyuz. O zaman o canavar bir gün gelip bizi bulmadan neden riskler alıp, hata yapıp seviye atlamaya çalışmıyoruz? Bu hayat korkmak ve kendimizi kısıtlamak için çok kısa.
Ufacık sorunları hayatımızın merkezi haline getirmek için gösterdiğimiz çabayı, ruhumuzu doyurmak için sarf edersek eğer, inanın bana psikolojiye olan ilgi gittikçe azalır. Mesela sürekli aynı şeyi yapmayın, okumayın, izlemeyin. Alışılmışın dışına çıkmaya çalışın. Ya da sadece kendiniz olun.
Belki de ne istediğimizi bilmiyoruz sadece. Ya da bir sonraki seviye için yeterli cesaretimiz yok. O zaman şu anda bunu bir dakikalığına okumayı bırakıp gözlerini kapat ve ölüm döşeğinde olduğunu hisset. Neden mi, çünkü insan sadece iplerinden o anda kurtulabilir. Belki de annene daha çok sarılmak geçecek kalbinden. O zaman hala zamanın varken git sarıl. Sevdiğin yiyecekleri tüket. Eğer imkanın yoksa sen oluştur. Deniz kenarında bir tatil mesela gönlünden geçen. Sadece gözlerini kapat ve düşün.
İkinci kez gelemeyeceğin bu hayatın sana gösterdiği tek yüzünün zorluklar olduğunu düşünüyorsan sen zaten yenilmişsin demektir. Elimizdeki tek şansın değerini bilmek o kadar da zor değil. Sadece bir gün her şeyin biteceğini hiç unutma. Patronum çok sinirli, sınavlar çok zor, her şey beni buluyor diye yakınmak yerine çözüm bulmaya çalış. Evet, demesi çok kolay biliyorum ama ben de sadece yazmakla kalıyorum.
Demek istediğim şu ki ölümle yüzleştikten sonra keşkelerinizin hiçbir önemi kalmayacak. O ana kadar kapalı kutunuzdan çıkın. Ne demiş J. Luis Borges’’ Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.’’
Anlar
Eger,yenıden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz,sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadıgım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim.
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doguşu izler,
Daha çok dağa tırmanır,daha çok nehirde yüzerdim.
Görmedigim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye…
Jorge Luis Borges