Yine parlıyor yıldızlar… Fırtınalar da kopsa gecenin sonunda yine ışıldıyorlar. Şehrin ışıklarından pek seçilmese de ordalar biliyorum. Biliyorum yine parlayacaklar ve gün doğunca daha güçlü bir ışığın ablukasında kaybolup gidecekler…
Bugün bir dilek tuttum. “Lütfen,” dedim “lütfen bitsin bu şiddet.” Barışmayı öğrensin insan, savaşmayı bıraksın bir kenara; sevgiyi tatsın bir kere de. Vazgeçsin inadından; bir parça güç, bir parça sadakat için incitmesin kimseyi. Sonra durup gökyüzüne baktım; griye çalan bulutlar güneşin gözleri yakan ışıltısına gölge düşürür gibi duruyorlardı maviliklerde. Ekledim, “İyi gününde, kötü gününde yanında olacak birilerini bulsun.” Empati kurabilsin. Düşenin halinden anlamak için düşmeyi, mutlu etmek için mutlu olmayı beklemesin mesela. Hayatın kısa olduğunu ancak o olmasa da devam ettiğini anlasın…
Bugün bir dilek tuttum. “Bir teşekkür, bir elveda için vakit bulabileyim.” Elbet yaparım, dediğim ne varsa gerçekleştireyim ama kimseyi de ihmal etmeyeyim. Kendimi düşünmekten başkalarını, başkalarını düşünmekten kendimi tozlu sayfalara gömmeyeyim; farkında olayım hayatıma dokunanların hatırlanmaya değer olduğunu ve yanımda olamasalar da bugün olduğum kişiyi biraz biraz onlara borçlu olduğumu unutmayayım. Her günü son günümmüş gibi dolu dolu yaşayıp tüm sevdiklerime onları son görüşümmüş gibi sarılayım. Ben, sevgisiz bir hayat yaşamayayım…
Bugün bir dilek tuttum. “Çocukların hayvanların masumluğu, neşesi olmadan bu dünya buz gibi olurdu. Çocuklar ve hayvanlar neşelerini kaybetmesinler.” Küçük bir çocuğun kahkahasında umudu, bir hayvanın karşılıksız sevgisinde sadakati görebilsin insan. Bazen çocuk olsun hatta; hataları affetmeyi, ne olursa olsun gülebilmeyi bilsin. Çocuk olsun, koşup oynasın sokaklarda. Çocuk olsun, çok sevsin hayatı…
Bugün bir dilek tuttum. “Uzun yollar kimsenin gözünü korkutmasın.” Radyoda çalan şarkıyı dinledim biraz ve devam ettim:”Biraz müzikle, güzel bir romanla yolların çok daha keyifle olacağını hatırlasın insan.” Uzun, zorlu bir yolun ardından istediği yere ulaşacağını, ulaşmasa bile gururla “Denedim!” diyebileceğini hatırlasın umutsuzluk sularında sürüklenmeye başladığında. Hayatın bir kayık olduğunu ve o nereye sürüklerse oraya gideceğini bilsin. Bilsin ki bir gün “keşke” demek zorunda kalmasın.
Ben bugün bir dilek tuttum, gerçek oldu. Hayatım birden değişti. “Kıyılara vursun dalgalarım ve varsın köpürsün sularım. Martılar uçsun üstümden, seher yeli okşasın saçlarımı. Doğmaya başlayan güneşin kızıllığı dağılsın gökyüzüme ve biraz ilerden geçen simitçinin sesi doldursun sokaklarımı. Derin bir nefesi içime çekip ‘Bugün,’ diyeyim ‘her şey bugün içindi.’”