Parmaklıkların ardına gideceğinizi bilmenize rağmen bir insan öldürmeyi göze alabilir miydiniz? Ya da hedefiniz bir banka olurdu belki de. Kim bilir, işleyebileceğiniz türlü türlü suç var. Hapishanenin soğuk duvarları ya da yüksek miktarda para ödemek korkutmasın sizi, cezalandırılmaya alışıksınız ne de olsa.
Belki oda hapsiyle, belki de başka bir yolla hayatınızda birden fazla kere cezalandırıldınız ve inkar etmeyin, bunlardan bazılarında davranışlarınızın nasıl sonuçlanacağını pekala biliyordunuz. Yakalanacağınızı düşünmemiş olabilirsiniz ya da sonuçlara katlanabileceğinizi düşünmüş olabilirsiniz, bilemem. İkinci durumu ele alacak olursak, tam da bu durumda olan biriyle tanıştırmak istiyorum sizi. Parmaklıkların ardına gideceğini bilmesine rağmen bir insan öldürmeyi göze alabilen biri.
Tanıştırmak istediğim kişi Hakan Kadakal. Yukarıdaki paylaşım da kendisine ait. 8 yıl boyunca eşinden, Hakan Kadakal’dan, şiddet gören Duygu Kadakal, 2017 yılında bir otelin lobisinde öldürülmeden önce eşi Facebook hesabından bu gönderiyi paylaştı, olaydan sonra da pişman olduğunu dile getirdi. Boşanmak üzere olduğu eşiyle konuşmak için yanında bıçak götürmesinin normal olduğunu varsaydığımız durumda bile olayın planlanmış olduğu, kişinin sonuçları kabullendiği açık fakat bu konuda yalnız olduğunu düşünmüyorum. CNN Türk’ün haberine göre 2017 yılında Türkiye’de silahlı saldırı sonucu 3 bin 529 kişi yaralandı, 2 bin 187 kişi hayatını kaybetti ve dürüst olalım, insan öldürmenin hapiste son bulacağını bilmek için hukukçu olmaya gerek yok. Başka bir deyişle her biri olacakların farkındaydı.
Değinilmesi gereken bir diğer nokta da bu: Cumhuriyet gazetesinden Mustafa Balbay’ın yazısına göre hapisten çıkan bir kişinin yeniden suç işleyip hapse girme oranı yüzde 40’ın üzerinde, aynı suçu işleme oranı ise yüzde 30. Bu korkunç bir tablo çünkü hapis atmosferini deneyimlemiş, cezayı tatmış, insanların bile suç işlemek uğuruna hapse girmeyi önemsemediğini gösteriyor. Buna, B. F. Skinner’ın öğrencilerinden Nathan H. Azrin’in Effects of Punishment Intensity During Variable-Interval Reinforcement çalışması delil olarak gösterilebilir. Çalışmasında gagalayınca yem veren bir düğmeyi gagalayan güvercinlere elektrik veren Azrin, ceza son bulduğunda istenmeyen davranışın eski düzeyinin üstüne çıktığını gözlemlemiştir. Yani, ceza bittiğinde suç devam ediyor, bazı şartlarda eskisinden daha bile çok.
Cezaların suça etkisi hakkında U.S. Department of Justice da Five Things About Deterrence adlı bir yazı yayımladı. Cezanın şiddetini artırmanın suçtan caydırmaya büyük bir yardım sağlamadığı da yazıda değinilen konulardan biriydi. Ayrıca idam cezasının suçluları caydırdığına dair bir kanıt olmadığı, idamla beraber cinayet vakalarında düşüş gözlemlenmediği yazılmıştı.
Görüldüğü üzere, cezalandırma suçu engellemeye sanıldığı kadar büyük bir yardımda bulunmuyor. Kullanılan ceza yöntemleri asıl amacı olan insanları ıslah etme konusunda bu denli başarısızsa ıslah için yeni yöntemler aranmalıdır. Böylece insanların suça teşebbüs etmemeleri, ettikleri takdirde sonraki süreçte topluma yeniden kazandırılmaları amaçlanmalıdır.