Ayağımı havaya kaldırıp yere geri koyduğum her adımımda yeni bir şeyler katıyorum yaşamıma. Bu durumu hiç anlayamasam da şu an adım adım hayatımın geçtiğinin farkına vardığım noktada bulunmaktayım. Kendimden çaldığım onlarca adım ve tonlarca saniye arasında eziliyorum belki de bu fark ediş duygusuyla. Yıllardır hep yaptığım bir şeyi tekrarlayıp beni ben yapan duygularımdan tekrardan nefret ediyorum. Kendimden çaldığım bu kadar fazlalığın arasında yeni bir umut arıyorum kendim için. Duygularımdan ve duygularım gibi beni ezen şeylerle mücadele etmeye karar veriyorum. Yıllar sonra belkide ilk defa gerçekten kalbimin derinliklerinden bir dilek tutuyorum “Hayatım, duygularım düzenli olsun ve güzel, mutlu bir şekilde devam edebileyim bu yolculuğuma.”
Gerçek olur mu bilmeden yavaş ama kendimden emin adımlar atıyorum. Şimdiye kadar kendi düzensizliğim içinde dileklerimi de hep kaybetmiştim.Şimdi ise elimden gelen ne varsa veririm bu dilek gerçek olsun diye. Kaybolmasına izin veremem. Çünkü farkındayım ki dileğim benim son şansım bu karmakarışıklığın altında kalmamam için son yardım eli. Ne kadar doğru yapıyorum bu salak saçma hayatımı bir dileğe bağlı tutmakla bilemem. Psikolojim beni hep yanıltır zaten bu yüzden bu kadar yükü bir küçük umut parçasına yükleyişimin sebebi. İstediğin şeyler sen yeterince istersen gerçek olur der insanlar. Gerçekten yeterince istesem, umut etsem gerçekleşir mi dileğim. Çabalamadan hiç bir şey olmaz da derler gerçi ama çabalamış sayılmaz mıyım bu kadar istekle. Sanırım sayılamam çünkü ben bile kendimi emek vermiş olarak göremiyorum bu durum içerisindeyken.Hani ne oldu sağlam basıyorum demiştim yine becerememişim sanırım böyle bakınca.
İsteklerimi iyi biliyorum fakat çabalamadan , çok istemeden bu isteklerim olmazmış öğrenmiş bulundum. Dileğim benim tek çıkış yolumsa çabalarım bunun için. Başka yapabilecek bir şeyim bulunmamakta zaten. Şimdiye kadar emek vermedim de ne geçti elime. Ben söyleyeyim düzensiz, kontrolsüz ve mutsuz bir hayat. Benden çok şey götürdü bir şeyi tırnaklarımla kazımadan da başarabilirim düşüncesi şimdi ise bu düşünce yüzünden diplerde sürünmekte hayatımı bir dilek olarak görmekteyim. Çabalamak, emek vermek, tırnaklarınla kazıyarak yaşamak lazım o zaman bu hayatı başka türlüsü olmuyormuş.
Bu gerçekleri gördüğüm günden beri sanki düzeldi yavaşça her şey. Ben bir dilek tuttum, gerçek oldu. Hayatım bir anda değişti. Bu dilek bana gerçek umudun aslında istek, ilgi ve çaba olduğunu çok güzel bir ders vererek öğretti. Kendi dileğimi kendim gerçekleştirdim. Herkes kendi dileğini kendisi gerçek kıllar bu evrenimizin küçük ama büyük yıkımlar yaşatan hayat döngüsünün minik oyunlarından biri. Evren sakın bize böyle oyunlar oynama. Biz çabalarsak o oyunların hepsi bozulur. Yeter ki biz isteyelim ve çabalayalım…