Yüzüme konan sineklerden erkenden uyandım, hava yine çok sıcak, terlemiştim. Bahçeye çıktım, annemin kuyudan zar zor getirdiği su ile yüzümü suyu israf etmeden yıkadım. Karnım acıkmıştı, evimizde sadece kuru ekmek vardı biraz yedim.Terliklerimi giydim, biraz küçük geliyorlar ama olsun arkadaşımın terliği bile yok. Annemle pazara satışa gittim.
Biraz meyvemiz var, yere sergimizi açtık. Eğer bunları satarsak o çok beğendiğim bebeği alacak annem. Havada çok sıcak, suyumuz az, şimdi içersem akşama suyumuz kalmayacak. Dayanmalıyım. Satışımızı yaptık ama evimizde yiyeceğimiz yoktu. Ben bebekten vazgeçtim. Olsun hiç üzülmedim, nasıl olsa alacak annem onu bana, bugÜn olmazsa başka zaman.
Çok yoruldum. Uyudum. Sabah kapımızın önünden kalabalık toplanmıştı, koşa koşa gittim. Türkiye’den yardım gönüllüleri gelmişti, büyüklere yiyecek çocuklara ise oyuncak dağıtıyorlardı.Hemen sıraya girdim,sarı saçlı,mavi gözlü,beyaz tenli bir bebek gördüm.Onu işaret ettim .Yaşasın, kavuştum bebeğime! İyi ki güzel kalpli insanlar var.