Bir yaz sabahı minik bir güvercinin balkona gelişi ile uyandım.İş sabahları her zaman kalkınca balkondan dışarı bakar,çiçeklerimi sulardım.İçeri kahvaltımı yapmak için geçtiğimde ufak ekmek kırıntılarını gelen davetsiz misafire koymuştum.Televizyonu açıp günün konu başlıklarını öğrenmeye gittiğim zaman hayretler içinde kaldım.
Televizyonun üzerinde bir çatlak ve önünde bir taş duruyordu.Bu taşın üzerinde bir kurdele ile sabitlenmiş eskimiş sarı bir kağıtta çok önemli bir olay için yarın saat dokuza kadar vaktim olduğu yazıyordu.Aceleyle evden çıkıp iş yerime,Polis merkezine,doğru yola koyuldum.Merkeze gittiğimde Cinayet Bürosu Amiri Ercüment Bey beni karşıladı ve ”Sabri sana gelen bir not var.” dedi.Dosyayı elime aldım ve bu benim 2 sene önce bir baskında elimden kaçırdığım ”Memduh” lakaplı seri katildi.Bu katil kusursuz bir şekilde kırk beş cinayet işlemiş olduğu için herkes bu seri katile Arapça kökenli övülesi anlamına gelen ”Memduh” lakabını vermişti.
Ekibimin yanına gittiğim zaman herkes bir kişi ile görüşüyordu.Bütün hepsi telefonu bıraktı ve aynı şeyi söylediler.Cinayet var.Bütün mekanları incelemesi gönderdiğimiz olay yeri inceleme ekibi tarafından çekilen fotoğraflarda dikkat çeken tek bir detay vardı.Maktülün kanı ile çizilmiş bir gül.Bu Memduh’un imzasıydı,peki aynı anda bütün bu cinayetleri nasıl işlemişti.Ekibimden Hüsnü Komseri de alıp ilk olay yerine doğru yola çıktık.Ben etraftaki tanıkları incelerken Hüsnü de olay mahalline göz atacaktı.İnsanlara konuştuğumda bir tanesinin ifadeleri çok dikkatimi çekti ve merkeze davet ettim kendisini.Ardından olay mahalline gittiğimde dikkatimi çeken ilk şey gül olmuştu fakat tam çıkarken gördüğüm takvimin üzerinde yarın saat dokuzu gösteren bir açılış vardı.Memduh bu açılıştan birine saldıracaktı.
Hemen galanın yapılacağı yere ekip gönderilmesi için talimat verdim ve mutlu bir şekilde evime döndüm.Memduh’u yakalayacağım için çok mutluydum.Evin kapısını açtığımda içerde birinin olduğumu fark ettim ve bir ses ”Hoş geldin başkomser,beni özledin mi?” dedi.Ses oturma odamdan geliyordu odaya doğru yaklaştım.Koltuğumda elleri ile oynayan bir adam vardı.Arkasını döndü,bana baktı.Yaşlı biriydi fakat yüzü normal bir insanınkine kıyasla fazla garip duruyordu.Elini yüzüne götürdü ve yüzünü çekti.Yüzünde plastikten bir maske vardı.Maskeyi çıkarttı ve masaya koydu ve ardından etraf karanlık oldu.Kendime geldiğim zaman sabah olmuştu ve üzerinde sakın buna dokunma yazan bir paket vardı.Paketi de alıp açılışın yapılacağı yere gittim.
Açılacak yere vardığım zaman mekanın etrafında sarı şerit vardı.Görevli memurla rozetimi gösterip neler olduğunu sordum.Görevli sahibin öldüğünü söyledi.Bunu duyduktan sonra arabama geçip kutuyu açtım.Kutuyu açtığım zaman benim hakkımda yazılmış kişilik bozukluğu raporunu gördüm.Biraz daha kutuyu incelediğimde Memduh’un işlediği cinayetlerde aldığı eşyaları gördüm ve en altta bir kağıda yazılmış not vardı:Kendi yazımla uyuşan bu yazıda okudukları görünce evime döndüm ve çatıya çıktım.Sonrasında da kendimi aşağı doğru bıraktım.
Kutunun içinde olan mektup:
Ben başkomiser Sabri.Bugün benim için zor bir gün çünkü ilk defa kişilik bozukluğum ile karşı karşıya geldim.Kendimi evimde televizyon izlediğimi hatırlıyordum fakat elimde birinin kanı ile duvara gül çizerken ayıldım.2 sene önce kaçırdığım kusursuz katil bendim.Katili kaçırmıştım çünkü zaten o kişi bendim.Katil kaçtı sanılırken aslında o katil hep ordaydı.Bu mektubu bir kutu içine koyup açmamak üzere saklayacağım.Aranan seri katil Memduh benim.Sabri Gül.