Yıllardır etrafımdan adalet, eşitlik, adil olma gibi kavramları duyarım. Fakat bi yaşıma kadar gerçek anlamlarını farklarını hiç düşünmemiştim. İlk baktığımda hepsi aynı gibi gözükse de aslında hepsinin farklı ve doğal olarak sonuçları da farklı. Peki nedir bu farklı olan? Adaletli olmanın ve eşit olmanın sonuçları nasıl değişiyor?
Adalet;
Duruma özeldir; bütün şartlar ve durumlar değerlendirilir. Adalet eşitliğin temelidir, eşitliği kapsar. Adalet bir durum, bir problem karşısında herhangi bir çözüm ya da yardım bulunurken tarafların şartlarını göz önünde bulundurularak biraz da vicdan duygusunu kullanarak karar alınmasıdır. Herkes için olayların sonucunun aynı olmasını amaçlar. Adaletli bir ortamda refah seviyesi yüksektir, herkes mutludur ve kimse haksızlığa uğradığını düşünmez.
Eşitlik;
Eşitlik bana göre çoğu anlaşmazlıkların temel sebebidir. Eşitlik, iki şeyin her yönden denk olmasına denir. Fakat bu iki şeyi birer insan olarak ele alırsak eğer, o iki insan eşit olmadığından dolayı bazı sorunlar ortaya çıkabilir. Eşitlikte herkesin aynı olduğu ve aynı geçime ve aynı yeteneklere sahip olduğu varsayılır. Lakin adalet insanları tek tek, bireysel olarak değerlendirir. İşte bu yüzden eşitlik bana göre çoğu anlaşmazlıkların temel sebebidir. Çünkü eğer her iki tarafın da şartları göz önünde bulundurulmazsa ve eşit imkanlar sağlanırsa, bu birinin işine yararken belki diğerinin işine yarasa da sorunu çözemez ya da diğerinin zaten bu imkanlara ihtiyacı yoktur. Eğer iki tarafın da şartları göz önünde bulundurulsaydı bu duruma adaletli davranmak diyebilirdik.
Eşitlik ve adalet aynı şey değillerdir. Eşitlik bir durum karşısında durulan pozisyondur, adalet ise insanın hak ettiğidir. Eşitlik genel düşünür, adalet duruma özeldir. Eşitlik
Peki her insana eşit davranmak doğru mudur? Yoksa adaletli mi davranmamız gerekir?
Bu resmi mutlaka daha önce görmüşsünüzdür. 3 tane çocuk var. Uzun boylu orta ve kısa boylu olmak üzere üç taneler. Bir çit var ve çitin arka tarafına bakmak istiyorlar. Üç tane de kutu var. Uzun boylu çocuk çitin arka tarafını görebiliyor. Eğer eşit davranırsak her birine birer kutu vermemiz gerekir ve bu sadece zaten çitin arka tarafını görebilen uzun çocuğun daha da rahat bakmasını sağlamaktan başka bir işe yaramaz. Eğer adaletli davranırsak, uzun çocuğa hiç kutu vermeyiz orta boyluya bir tane, en kısa olan çocuğa ise iki tane kutu veririz. Bu örnek bu konuda bana göre en kolay ve etkili örnek.
İkinci örnek görselim ise ilkine benzer. Aynı mantığa sahip yani. Bu sefer üç çocuk yerine dört tane farklı fiziksel özelliklere sahip insan var. İlki engelli, tekerlekli sandalye kullanıyor, ikincisi uzun, diğerleri kısa ve orta boylu. Bisiklet orta boylu olana göre. İlk görselde eşit davranılıp hepsine aynı bisiklet verilmiş. Fakat ikinci görselde adaletli davranılıp hepsinin özelliklerine göre özel bisikletler verilmiş. Bu da hepsinin eşit şartlara sahip omasına yol açmış.
Sonuç olarak; ben eşit davranmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta hiç kimse birbirinin aynısı değil ve herkesin farklı geçmişi, yarası, geliri, fiziksel özellikleri var. Bunların çoğu da insanın bilinci dışında gerçekleşiyor o yüzden adaletli davranıp hepsinin eşit şartlara sahip olmasını hedeflemek en iyisi.