O yılbaşı sabahı çok güzel uyandım. Çünkü yılbaşı zamanlarını çok severdim. Uyanır uyanmaz hemen salona koştum, ama gördüklerime şoke oldum. Çünkü salonda bir tane bile hazırlık yoktu. Annem ile babam da oturup kahve içiyorlardı. Anneme “Neden burada hiç hazırlık yok?“ diye sordum. Annem de gerek olmadığını söyledi ve ben de hayal kırıklığına uğradım. Üzülerek odama gittim ve bir anda kapı çaldı. Gelen arkadaşlarım yani Eren ve Poyraz idi. Beni bu güzel yılbaşı gününde dışarı çağırmışlardı. Ben de gelmiştim ama yine de üzgündüm. Aslında bu benden habersiz bir planmış. Bana sürpriz yapacaklarmış ama ben bunu anlamamıştım. Dışarıda da biraz top ile oynadık sonra da komşular bize yemek getirdi biz de bir güzel yedik. Sonra da hepimiz Poyrazlara gittik ve orada biraz oynadık. Sonra Eren “Bence Oğuzların evine çıkalım.“ dedi. Ben kabul ettim ve bizim eve gittiğimizde bir baktım ki bana sürpriz yapmışlar ve her yeri süsleyip yılbaşı ağacının altına hediyeler koymuşlar. Ben bu olaya çok sevindim. Sonra bir güzel yemek yemeye başladık. Yemeğimizi bitirdikten sonra hemen hediyeleri açtık. En son bendeydi ve hediye paketini açtığımda gözlerime inanamadım. Bu bir köpekti! Hayatımda en çok istediğim şey buydu! O gün bitmişti ve ben köpeğimle oynamaktan tam üç hafta boyunca telefonumla ya da öbür teknolojik aletlerle hiç ilgilenmedim.
Yılbaşı Hediyem
(Visited 34 times, 1 visits today)