Vazgeçmek

Odamdaki açık pencereden içeriye sessiz sedasız giren rüzgarın yüzüme hafifçe dokunmasıyla yeni bir güne gözlerimi açtım. Her sabahki gibi yatağımda güzelce esnedikten sonra ellerimi ve yüzümü de yıkadım. Kahvaltımı hazırlarken aklıma yarın başka bir ülkede uyanacağım düşüncesi geliyordu ve bunun için gerçekten çok seviniyordum fakat içinde bir burukluk da yok değildi. Kahvaltımı yaptıktan sonra güzelce giyindim ve arabama bindim. Hayatımda ailemden sonra benim için en önemli şey arabamdır bu yüzden ona çok özenli davranırım ve her haftasonu kendim yıkarım, koltuklarındaki deri detaylar içinse deri kremlerini sürerdim. İşe gitmek için kapalı garajdan arabamla çıktım.

Bu geceyarısında uçağa binip uzunca bir uçuş gerçekleştirdikten sonra uzun süredir hayalini kurduğum ülkeye gidecektim ve oradaki araba fuarlarını gezecektim. Yaklaşık olarak 10 gün kalmayı planlıyordum. En büyük hobim arabalar olduğu için çok eğleneceğimden adım gibi eminim.

İşe geldiğimde saat 10.00’dı.Kendi işimin başında olduğum için sabahları kendime biraz geç gelme inisiyatifinde bulunuyordum. Her şey yolundaydı ve çalışırken zaman çok hızlı geçti. Ofisimden ayrılırken 1-2 dakika boyunca ofise bakakaldım. Çünkü bir süre buraya gelemeyecektim. Tekrar arabama bindim ve uçuş öncesi hazırlıklarımı tamamlamak için eve doğru yol almaya başladım. Yoldayken en yakın arkadaşlarımdan Mehmet beni aradı ve Mustafa’nın trafik kazası geçirdiğini ve durumunun çok kötü olduğunu söyledi. Hemen hangi hastanede olduğunu sordum ve rotamı oraya çevirdim. Mustafa ve Mehmet ile çocukluktan beri süregelen bir dostluğumuz vardır. Birbirimize karşı gizlimiz saklımız olmaz ve bu yüzden birbirimize çok güveniriz. Hastaneye gittiğimde onu öyle görünce dünyam yıkıldı birden. Durmadan onun için dua ediyordum. Doktorlar arada bir gelip yoğun bakımdakini hastalarıyla birlikte onu da kontrol ediyorlardı. İki gün orada kaldık ve bir dakika bile dualarımızı eksik etmedik. Ben araba fuarlarını kaçırmış da olsam, uzun süredir gitmeyi istediğim ülkeye gidememiş de olsam onun yanında olup onun iyileştiğini görmek hepsine değerdi. İki günün sonunda gözlerini açtı ve bunda belki de en büyük etkenlerden biri de bizim onun yanında olduğumuzu hissedebilmesiydi.

Tam da bu sırada televizyonda son dakika haberlerinde benim binecek olduğum uçağın düştüğünü gördük. Kimse ölmese de birçok yaralı varmış. Bu yüzden gitmediğim için ve canımı kurtarabildiğim için sevindim. Aslında bir şeyden sebebi ne olursa olsun vazgeçmek, her zaman kaybetmek anlamına gelmezmiş!

(Visited 28 times, 1 visits today)