“Çok uyumak kaçmaktır, uyumamaksa yakalanmak.” Demiş Freud. Buradan ne anlamalıyız? Cidden uyumak bir şeylerden kaçmamızı sağlar, ya da sadece her insanın ihtiyacı olan büyütülmesi gereksiz olan bir aktivite. Bunu anlamak için küçük bir sorum var. Gerçekten daha çok uyuyan insanlar bir şeylerden kaçmaya çalışan insanlar mıdır?
Uyuyan birini gördüğümüzde bunu bir şeylere yorumlamayız. Normal olan da zaten bu. Bir yetişkin için ideal olan uyku süresi günde 8 saati geçmemeli. Kimileri daha az uyur, kimileri daha fazla. Uyku esnasında bir şey düşünmeyiz sadece beynimiz organlarımızı kontrol edecek kadar çalışır. Ve bize uyku sanki bir zaman makinesiymiş gibi gelir gözlerimizi kapatır her şeyi unuturuz ve ardından hiçbir şeyi kafamıza takmamış bir şekilde 8 saat sonra gözlerimizi yeni bir güne açarız. Uyumadan önce ne kadar sorunumuz olursa olsun uyuduğumuz süre boyunca hiçbiri umurumuzda olmaz hatta bazen güzel rüyalar ile bu anı daha da harika geçirebiliriz. Uyku bizim küçük kaçış yerimiz gibidir. Ama sonsuza kadar sürmez. İlla ki uyanıp gerçek ve mutsuzluklarla dolu dünyaya geri döneceğiz. Bizim sorunlarımız, dünyanın öbür ucundaki savaşlar, açlık, yoksulluk, adaletsizlik hepsi bizi bunaltmaya devam edecek.
Öyleyse her zaman uyku bizim bir şeylerden kaçmamızı sağlar mı? Bir şeylerden gerçekten hoşlanmıyorsak, mutsuzsak, bildiklerimiz bizi rahat bırakmıyorsa öylece uykuya dalabilir miyiz? Elbette ki hayır. Bazen bildiklerimiz, sorunlarımız bizi rahat bırakmaz onlardan kaçamayız. Uyumak çaremiz olmaz. Yatağa girmek uyumak değildir. Bazı geceler insanı uyku tutmaz. Yatakta bir o yana döner, bir bu yana. Neden uyku bu kadar rahatlatıcı bir şeyken bazen kendimizi onun kucaklarına atmak bu kadar zor olabiliyor? Bana göre iki sebebi var. İlki, eğer hastaysan canın acıyorsa uykuya dalmakta zorluk çekersin, diğeri ise bir şey hakkında yatağa girdiğin anda düşünmeye başladıysan, veya zaten yatağa girmeden önce bir sorunun varsa düşüncelerin seni yalnız bırakmaz.
Evet, arada çelişki var. Uykuya kaçabiliyor muyuz, yoksa dertlerimiz bizi rahat bırakmıyor mu? Bazen kaçabiliriz, bazen kaçamayız, sorunlarımız bizim uyuyup onları bırakmamıza izin vermez. Bazen de 8 saat için de olsa onları unuturuz. Ama söylemeye çalıştığım şey ne çok uyuyan insanların kesinlikle bir sorunu vardır ve sürekli uyurlar, ne de eğer bir sorununuz varsa uyku tutmaz uyuyamazsınız. Sadece uyumanın kaçmak olduğunu sizi rahatlatabileceğini ama aynı zamanda ise dertlerinizin sizin uyumanıza izin vermeyeceğini söylemeye çalışıyorum. “ Ne kadar az bilirsen o kadar iyi uyursun.”