SANAT

Ben Milli Eğitim Bakanı olsaydım ve müfredata “savaş tarihi, sanat tarihi ve bilim tarihi “ konularından bir tanesini ders olarak koymak isteseydim, hiç düşünmeden “sanat tarihi” dersini seçerdim. Çünkü, sanatın ne olduğunu öğrenen ve anlayan çocuklar, sanatı hayatlarının bir parçası haline getirebilirler. Böylece, sanatla uğraşan, gelişmiş hayal gücüne ve yaratıcılığa sahip birey sayısı artar. Bu bireylerin artması da toplumdaki herkesin ortak bir noktada buluşmasını sağlar. İşte bu yüzden sanatın tarihinin de bilinmesi çok önemlidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.” 

Günümüzde akademik kariyer sahibi insanların çoğunun hayatında bir yerlerde sanatı görebiliyoruz. Hatta, sanatla uğraşmalarının aslında akademik kariyerlerindeki başarılara katkıda bulunduğu bile söylenir. Örneğin, ünlü İngiliz devlet adamı Winston Churchill resim yapmayı çok severmiş ve bunun mesleğine katkı sağladığını söylermiş. Yani, kariyerinde başarılı olan ve aynı zamanda sanatla uğraşan insanların işlerinde daha başarılı olduğunu görürüz. Kendimden bir örnek vermek gerekirse çok ders çalıştığımda resim yapmak beni çok rahatlatıyor ve dinlenmiş bir şekilde dersime tekrardan oturabiliyorum. Zaten dersten yorulduğumu ve resim yapmanın beni rahatlattığını kağıdın kenarına bir şeyler çizdiğimde anlıyorum. En büyük hedeflerimden bir tanesi de öğrencilik hayatım bitmeden enstrüman çalmaya başlamak ve yaşım ilerledikçe daha profesyonel olmak ve böylelikle sanatın birçok alanını kendi hayatıma sokmak.

(Visited 160 times, 1 visits today)