Bilim ve tekniğin gelişmesine katkıda bulunabilecek nitelikteki elemanların çalışmak üzere başka ülkelere göç etmesi olayına Beyin Göçü denir. İyi eğitilmiş elemanların daha iyi çalışma olanakları sağlayan ülkelere gitmesiyle oluşan göçlerdir.
Türkiye açısından baktığımız zaman ülkemiz sınırları içinde yetişmiş, iyi düzeyde eğitim almış vatandaşlarımızın, kendi ülkesinde sahip olamayacağı, geleceğini yurt dışında bulabileceği düşüncesi ile oralara yerleşmesi ve hayatlarını oralarda idame ettirmesine beyin göçü diyebiliriz. Bu Doktor, Bilim Adamı, Mühendis olabileceği gibi sanatsal anlamda bir çok başarıya imza atmış vatandaşlarımızı da bu bağlamda beyin göçü olarak tanımlayabiliriz.
Araştırmalarıma göre istatistik rakamlarda Türkiye, iyi eğitim gören her 100 kişiden 59‘ unu elinden kaybetmektedir. Türkiye yurt dışına en çok öğrenci gönderen/okutan ülkeler arasında 11. sırada yer almaktadır. Türk öğrenciler Almanya, ABD, İngiltere, Kanada, Belçika, Avustralya, Fransa ve G. Afrika’ya gitmekte ve büyük çoğunluğu lisans veya lisans üstü (Y. Lisans ve/veya Doktora) eğitimlerinden sonra ülkeye geri dönmemektedir. Türkiye ABD’de en fazla öğrencisi bulunan 9. ülkedir.
Beyin göçünün ülkemiz açısından sebeplerini inceleyecek olursak, birçok neden sıralayabiliriz. Ülkemiz maalesef ileri düzeyde bir seviyeye ulaşamamıştır. Hükûmetin eğitime fazla önem vermemesinden, düzenleyici bir yapı içinde olmamasından kaynaklanmaktadır. Batı ülkelerinde eğitim düzeyi bizim ülkemizden çok daha ileridir. Eğitimli insanlarımıza da değer verilmemekte ve istenilen düzeyde yeni is ve araştırma alanları yaratılmamaktadır. Ülkemizde kendisini iyi yetiştirmiş bir kişi, ülke dışında yüksek lisans, doktora gibi alacağı eğitim veya sunulan her türlü imkânla çok kısa zamanda parlamakta ve bulunduğu topluma çok önemli kazançlar sağlamaktadır. Dolayısıyla bu tür kişileri yurt dışındaki ülkeler cazip imkânlarla kendi ülkelerine çekmek için değişik yöntemler uygulamaktadır. İyi yasam kalitesi ve sunulan is imkânı eğitimli insanlarımızı etkilemektedir. Yurt dışında bu imkânları yakalamış olan insanlarımız, sunulan teknolojiyi kullanarak çok daha ileri fikir ve görüşleri ile bulunduğu toplumlarda geleceği yönlendirecek değerlere imza atmaktadırlar.
Gençlerimizin yurt dışına gitmeleri Türkiye açısından kayıp mıdır değil midir çok iyi tartışılması gerekir. Bir çok kişi kayıp olarak görmektedir, ben bu konuda toplumun geneli ile ayni fikirde değilim. Çünkü eğer bu insanlarımız, yurt dışına çıkmayıp ülkemizde kalmış olsalardı bu başarıları yakalayabilecekler miydi? Ülkemiz içerisinde, yurt dışında yaşayan beyin göçü olarak düşündüğümüz eğitimli insanlarımızın yüz katı bulunmaktadır. Fakat onlar kendilerini fazla gösterememekte veya kaybolup gitmektedirler. Ülkemizde, eğitime, araştırma ve geliştirmeye fazla önem verilmemesi, insanların hor görülmesi ve en önemlisi insanların kıskançlığı da beyin göçüne neden olmaktadır.
Gençlerimizin, geleceklerini görebilecekleri, iyi bir çalışma ortamı ve üst düzey kaliteli bir yaşamın sunulması beyin göçünü bir nebze azaltacaktır. Hatta yurt dışına gitmiş, bir çok başarıya imza atmış olan insanlarımız da kendi ülkelerine geri dönerek çalışmalarını ülkemizde sürdürebileceklerdir.
Bu konuda beyin göçü olarak adlandırılan dayım Fatih Çulha ile yaptığım söyleşide, dayım bana ayni fikirde olduğunu söylemiştir. Dayım da çalıştığı geliştirdiği veri tabanı projesi ile binlerce mühendisin arasında birinci gelmiş ve çok çeşitli ödüller almıştır. Dayım, henüz Türkiye de eğitime ve eğitilmiş insana değer verilmediğini işin kötü tarafı bu konuda da bir çalışma olmadığını vurgulamıştır.
Eğer siyasi hükûmetler bu konuda ciddi bir adim atmazlarsa daha çok eğitimli insanımızın yurt dışına gitmesi kaçınılmazdır.
Beyin göçüne bazı örnekler:
FATİH ÇULHA: Bilgisayar Mühendisi. Sun Microsystems / USA.
GAZİ YAŞARGİL: Beyin cerrahisinde çağa damgasını vuran Türk. Yüzyılın beyin cerrahı seçildi.
MÜNCİ KALAYOĞLU: Karaciğer konusunda dünyanın bir numaralı ismi. Karaciğer nakline getirdiği yenilikler ile biliniyor.
GÖKHAN HOTAMIŞGİL: Harvard’da Genetik ve Kompleks Hastalıklar Bölüm Başkanı. Obezite, şeker hastalığı ve kalp hastalıkları ile ilgili patentini aldığı yüzlerce çalışması var.
EMRAH YÜCEL: “Frida” gibi oscarlı afişlerin sahibi.
MEHMET ÖZ: Medusan Bilimsel Araştırmalar Başkanı.(Florida / USA) Kalp hastalıkları uzmanı.
FERYAL ÖZSEL: Einstein’in aralarında bulunduğu 20 dehadan oluşan Büyük Fikirler Listesinde yer alıyor.
ATİLLA ERTAN: Methodist Hastanesi sindirim hastalıkları tıbbı direktörü.
ALİ ERDEMİR: Bilim Nobeli R&D ödülünü üç kez kazandı.
ESEN ERCAN ALP: 1949 yılında icat edilmiş olan radyo karbon tekniğine son veren buluşun sahibi. Intel Developer Bölüm Direktörü ve MIT Teknoloji Üniversitesi Geliştirmeler Bölümü/ USA.
NEVA ÇİFTÇİOĞLU: NASA Geliştirmeler Bölüm Direktörü.
VAMIK VOLKAN: Psikanalist. Yale Ünivsersitesi / USA. Sigmund Freud ödülü sahibi.
HASAN GARAN: New York Presbytarian Hastanesi Elektrofizyoloji Bölüm Başkanı.
AHMET ÇAKMAK: Princeton Üniversitesi Deprem Araştırmalar Merkezi.
REŞAT KASABA: Washington Üniversitesi Jackson Uluslararası İlişkiler Yüksek Okulu Başkanı.
OLCAY ÇIĞTAY: Georgetowm Üniversitesi Hastanesi Lombardi Kanser Merkezi Mamoğrafi Bölüm Başkanı (30 Yıl)
SÜLEYMAN GÖKOĞLU: NASA’nın Glenn Uzay Merkezi Direktörü.
KAYNAK: İnternet, Amerika’da yaşayan Beyin Göçü olarak adlandırılan dayım Fatih CULHA.