Herkes bilir ki 29 Ekim bizim ülkemiz adına çok büyük bir adımdır. Adı üstünde, Cumhuriyet Bayramı. Cumhuriyet Bayramı, Atatürk’ün bizi kurtardığı gündür. Atamız, durmadan çalışıp geceleri uyumayarak plan yapıp bizi kurtardı ve bizim bunu büyük bir coşkuyla kutlamamız gerekiyor. Fakat biz ne yapıyoruz? Bu günü sanki zorla kutluyormuş gibi davrananlar var, hiç kutlamayan var, mutsuz olanlar var. Ancak bizim böyle mutsuz değil coşkuyla, heyecanla kutlamamız lazım! 29 Ekim ilk kutlandığında en coşkulu kutlanmıştır ama süre geçtikçe bu coşku ve heyecan azalmıştır. Tabii ki bunu herkes için söylemiyorum. Ona bakılırsa sokaklarda hoparlörlerle şarkılar çalındı, alkışlar, danslar edildi bazı sokaklarda. Bizim coşkumuza düşük yada kötü demem fakat gün geçtikçe o heyecanı kaybediyoruz gibi hissediyorum. Bazılarımıza sesleniyorum, 29 Ekim’de sadece bilgisayar ya da telefona bakanlar… Gidip biraz gezin ve dışarıyı görün, biraz teknolojiyi bırakıp ailenizle vakit geçirin. Sizi zorlamıyorum ama küçük bir tavsiye veriyorum sadece.
29 Ekim’in 100. Yılının Önemi
(Visited 10 times, 1 visits today)