Her yaş için sakız insanların en favori meşgalelerinden biri olmuştur. Sakız tarihin en eski şekeri olarak bilinmektedir. Dünyada her yıl ortalama dört bin adet sakız satılmaktadır. Peki siz sakızın kim tarafından ve ne zaman icat edildiğini biliyor musunuz? Size sakızın yaklaşık 2000 yıldır var olduğunu söylesem şaşırır mısınız? Açıkçası ben bunu ilk duyduğumda çok şaşırmıştım.
Birçok arkeolog ve tarihçi, insanların 1000 yıldan fazla süredir ağaç reçinelerinin insanlar tarafından sakız olarak çiğnendiğini kanıtlamıştır. O zamanlarda yaşayan insanlar ağaç reçinelerinin bazı tıbbi özelliklere sahip olduğuna inanıyorlardı ve onu çiğneyerek ya da dişlerini ovalayarak ağız temizliği yapıyorlardı. Amerikan Kızılderilileri Ladin ağaçlarından dışarı çıkardıkları sıvıdan bir tür reçineyi çiğniyorlardı ayrıca bu ticari olarak satılan ilk sakız üretiminin temelini oluşturmuştur.
Bu buluşun arkasındaki adam John B. Curtis’ tir. 1848 yılında, Ladin ağacı reçinesi üzerinde denemeler yapmaya başlamış ve yapışkan, lastik gibi bir yapı elde etmiştir. Bu çiğnenebilir bir malzemeydi ve sakızın önündeki ticari yolun açılmasına sebep olmuştur. 2 yıl süren çalışmalardan sonra kendi sakız üretme tesisini kurmuştur. İşlerini ilerleten Curtis sakıza aroma ekleme kararını almıştır.
Bugünlere kadar birçok sakız üretilmiştir. Çileklisinden karpuzlusuna kadar birçok meyve aroması kullanılmıştır. Ayrıca meyve aromalarından başka sakızlarda üretilmiştir örneğin tıbbi sakızlar. Bu tıbbi sakızlarda kullanılan malzemeler aynı zamanda ağız hijyeni için de iyidir. Bazı üreticiler ise bu tıbbi sakızların içerisine pepsin adı verilen maddeyi eklemişlerdir. Bu madde insanlardaki hazımsızlığı ve mide ekşimesini rahatlatmak için konulmuştur. Şu anda sürekli yenilikler ve benzersiz teklifler aracılığıyla birbirleriyle rekabet eden yüzden fazla sakız üretim şirketi bulunmaktadır.
Son yıllarda sakız çiğnemekle ilgili insanların moralini bozan bazı dedikodular ortaya çıkmaya başlamıştır. Sakız çiğnediğiniz için kansere yakalanacağınızı, yüz kaslarınızın bozulacağını, bağırsaklarınızın birbirine yapışacağı gibi bazı kötü dedikodular ortaya atılmıştır. Bu olaylar sadece bir varsayım olarak kalmıştır. İnsanların asılsız iddialara inanmaması gerektiği bir kez daha anlaşılmıştır.
Bana göre sakız çiğnemek hem insanı rahatlatıyor hem de ferahlatıyor. Benim sizlere tavsiyem sakızın bütün çeşitlerini denemeniz yönünde olacaktır. Bir gün ağzınızın tadına uygun bir sakız bulacağınızı temin ediyorum.
