Dillimize giren yabancı sözcüklerin , dilimizi nasıl etkiler bu sözcükleri dilimize sokmak nelere sebep olur? Tarih boyunca diller birbirleri ile iletişim halinde bulunmuştur .Bu da diller arası sözcük alışverişinin ortaya çıkmasını sağlamıştır .Eskiden bu etkileşimin nedeni dilimizdeki sözcük sayısının yetersizliği iken günümüzde ise dilimiz kelime dağcığı bakımından oldukça zengin bir dildir buna rağmen Türkçesi olan sözcüklerin yerine yabancı sözcüklerin tercih edilmesini aklım almıyor . Bu tercihler dilimizi biz farkında olmadan yok olmaya sürüklemektedir .Türkçe olan “dizüstü bilgisayar “ demek varken İngilizce karşılığı olan “laptop” dememizin nedeni ne olabilir? Söylemesi daha kolay olduğu için mi? Hiç sanmıyorum .Belki de bunun tek sebebi daha havalı olduğunu düşünülmesidir. Büyük ihtimalle ben de “havalı “sözcüğü yerine “cool” sözcüğünü kullansaydım bu metin birçok insan tarafında daha çok tercih edilecekti .
Özellikle yeni nesilde karşı karşıya kaldığımız bu durum dillimizin kirlenmesine sebep olmaktadır . Çoğu genç konuşurken cümle içine birkaç yabancı sözcük serpiştirmeye özen gösterirken yetişkinler de bu durumdan geri kalmayıp özellikle de iş hayatlarında kullandıkları “ Plaza dilli “diye uydurma dilli konuşmak için özen gösteriyorlar örneğin toplantı düzenlemek yerine toplantı set ediyorum demeyi tercih ediyorlar Peki ya özellikle turistlik alanlarda rastladığımız turistlerin ilgisini çekmek için koyulan kafe ,restoran ,gece kulübü , bar isimlerine ne demeli? Bodrum’da –Türkiye’nin en popüler turistlik alanlarında birinde-marinada yürürken ikide fazla Türkçe kafe , restoran , bar … isimi görürseniz kendinizi şanslı sayabilirsiniz .Sadece dükkanlarını isimlerini yabancı sözcüklerden seçmekle kalmayıp bir de Türkçe sözcüklerin kökleriyle oynayıp onları da bozan insanlar var. Sadece kafe adlarında değil otobüs firması adlarında bile görebilirisiniz bunu bir diğer örnek ise her gün gittiğimiz alışveriş merkezleridir ,alışveriş merkezilerinin hem kendi adları hem de içindeki mağazaların çoğunun adı yabancı sözcüklerden oluşmakta
Bir de mesajlaşma dilinde kullandığımız kısaltmalar var mesela “naber ” yerine “nbr ” dememiz bunu yapmanın bize tek sağladığı şey iki tuşa daha az basmak bu da iki saniyeden başka bir şey kazandırmayacaktır . Bir de bu kullanımı mesajlaşma dillinden günlük konuşma dilline taşıyanlar var .Bu durum hem dilin benliğinin kaybolmasına hem de yanlış anlaşılmalara neden olmaktadır . Bu durum oluşumunu ortadan kaldırmak bizim ellimizde , durunu tersine çevirip dillimizi kirlenen, benliğini kaybeden bir dil olmaktan kurtarıp gelişen bir dil haline getirebilecek güç de bizim ellerimizin altında iken öylece durup dilimizin kirlenişini izliyoruz . dilimizin yabancı sözcülerden bu denli etkilenmesine ve nu kelimelerin buyruğu altında girmesine göz yumamayız.
Konuşma dilinde ya da yazı dilinde hiç fark etmez sebep her ne olursa olsun yabancı ya da dilimizin yapısına zarar verebilecek türde sözcüklerden kaçınmalıyız eğer ki bunun önüne geçemezsek ve bu tarz kelimelerin kullanımı bu hızla artmaya devam ederse dilimiz her zaman için adını ölü diller listesine adını yazdırma riskini taşıyacaktır .Ulusumuzun en önemli parçası olan dillimiz varlığını yitirirse diline sahip çıkamayan her ulus gibi bizim ulusumuzun da sonunun gelmesi kaçınılmaz bir gerçektir .Bu nedenle “Turkche ” konuşmak yerine “Türkçe ” konuşmaya özen göstermeliyiz. Dilimiz bizim milli birliğimizin bir parçasıdır dilin yıpranması milli birliği de içten içe parçalar hatta yok eder .Bu yüzden yabancı sözcükleri kullanmaktan şiddetli şekilde kaçınmalıyız. Atatürk’ün de dediği gibi “YA TÜRKÇE KONUŞ YA DA SUS”
RESİMLER
https://onedio.com/haber/alisveris-yaparken-bin-kere-dusunmemiz-gereken-dukkan-isimleri-459301
http://www.sabah.com.tr/yazarlar/pazar/kahraman/2011/03/13/konusup_anlasamamak
http://www.uludagsozluk.com/k/yarı-ingilizce-yarı-türkçe-mağaza-isimleri/
http://www.ulasimdunyasi.com/index.php?topic=462.15