“Ben her şeyi başarabilirim.” demişti akşam. Herkes iyice şaşırmıştı. Uykusunda konuşuyordu. İyice şaşkına döndüler. Bunu duyan kişilerden biri ayağa kalktı, onu uyandırmaya çalıştı ama boşuna. Hâlâ uykusunda konuşuyordu. Neler olup bittiğine dair hiçbir fikirleri yoktu. Normalde böyle yapmazdı. Gidip su getirdiler. Serin suyu üzerine dökerlerse uyanacağını düşündüler. Hiçbir işe yaramadı. Gerçekten ne olup bittiğini merak etmişlerdi ve dışarıya çıkmaya karar verdiler. Ne mi gördüler dersin? Herkes onun gibiydi. Sokaklar, uyuyan ve kendi kendine konuşan insanlarla doluydu. Çözüm aramaya başladılar. En sonunda bir karışım yapmayı başardı. Bu karışımın içine bir sürü şey koymuştu. Bu iksirin adı “Uyandırma İksiri” idi. İçindeki malzemeler ise doğranmış havuç ve pancar, bir bardak su ile üç bardak portakal suyu, yaprak suyu ve baldı. “Gerçekten garip oldu.” diye iç geçirdi. Sonra ise ona içirdi. Artık tek bir sorun vardı: Sokaktakilerin hepsine bunu nasıl içirecekti? Bazı arkadaşlarını çağırdı. Beraber çalıştılar. O kadar fazla saatlerini alsa bile sonunda herkese içirdiler. Herkes evlerine dağılırken o ve arkadaşları yardım etmenin mutluluğuyla geri döndüler.
UYANDIRMA İKSİRİ
(Visited 10 times, 1 visits today)