Sene 1999,babamı doğum haneye almamışlar,stresten dizleri çözülecek.Anne tarafı ve baba tarafı hala isim için kavga ederken hemşirelerden beklenmedik bir haber geldi.Ya doğum başarılı bir şekilde gerçekleşicek ya da anne ve çocuk hayatlarını kaybedecek.Annemlerde genetikmiş meğer,ananem ve ninem de aynı sorunları yaşamış.Neyse ki o gün şans ilk ve son kez yüzüme güldü ve hayata geldim.
Çocukluğum ailem sağolsun çok neşeli ve eğlenceli geçti.Doktor olan annem ve babam bana her zaman onların yolundan yürümemi söylediler ancak ben hiçbir zaman bu duruma sıcak bakamadım.Eski bir gelenek olarak küçük çocukların önüne meslekleri tanımlayan küçük eşyalar(fırça,steteskop,araba vb.) koyarlarmış ve çocuk hangi eşyayı tutarsa ilerde mesleğinin o olduğuna inanılırmış.Annemle babam bir gün tüm akrabaları toplayıp aynısını yapmış ancak sonuç istedikleri gibi olmamış.ben tabii ki fırçayı tutmuşum ve tüm aileyi şaşırtmışım.Bir kere daha denemişler ancak sonuç aynı.
Okula başladığım ilk gün annemi aratıp hemen eve gitmek istediğimi söylemişim.Annem koşa koşa gelip beni almış ve nedenini sormuş ben de sıkıldığımı söylemişim.Ertesi gün resim dersinde çok eğlenip güzel resimler ortaya çıkarınca öğretmenimin ilk işi annemi tekrardan aramak olmuş.Diyalog şu şekilde geçmiş:Öğretmen önce dersin nasıl geçtiğini ve benim aldığım keyfi anlatmış ancak annem mutlu olmamış ve telefonu kapamış.Üniversite sınavı sonrası mantıklı bir seçim yapmak istiyodum.Ankara’nın en iyi üniversitelerinden tıp bölümünü kazanmışım ancak yanında aynı üniversitenin sanat bölümünüde kazanmışım.Öğrenince biraz moralim bozuldu çünkü ailemin baskısı sonunda tıp okayacağımı biliyordum.Tahmin ettiğim gibi oldu ve diş hekimliği dersleri almaya başladım.O kadar sıkıcı ve ağırdı ki bazen derslerde rastgele resimler çizdim.
Öyle böyle bir şekil bölümü bitirdim ancak hiçbir şirkete başvuru yapmadım.Eskiden yaptığım eserlerimi tuvale döküp internete yükledim.Başlarda ne kadar rağbet görsede maalesef öyle devam etmedi.Galeri açtığımda sadece tanıdıklar geldi ve hiç satış yapamadım.Tabii ki üzüldüm çünkü diğer mesleğimi tamamen çöpe atmıştım.Durum böyle olunca pes etmemem gerektiğini düşündüm ve daha çok çizdim.Ancak bariz bir şekilde benden daha kötü eserler ortaya çıkaran arkadaşımın benden daha ünlü olması zoruma gitti ve bir süreliğine çizmeyi bıraktım.Geçim sıkıntısı yaşayınca tekrar mesleğime dönme kararı aldım.
Sonuç olarak her gün resim çiziyorum,eser ortaya çıkarıyorum ancak aradığım değeri ve ilgiyi alamıyorum.Bu durumdan ne kadar şikayetçi olsam da elimden maalesef bir şey gelmiyor.Zar zor geçindiğim için bazen “doktor olmalı mıydım?” diye düşünmüyorum değil.