Neydi Bu Telefon Numarası?..

Gece biraz geçe kalmıştım, tabii yarının pazartesi olduğunu unuttuğumdan sabah servisi kaçırmışım, saat sekize yeni geliyordu ben de otobüse yetişmek için evden aceleyle çıkmıştım. Otobüs gelmeden otobüs durağındaydım. Biraz hızlı geldiğimden otobüsü beklemek için banklardan birine oturmuştum. Yanımda başıboş bir kitap fark etmiştim. İçine baktığımda hiçbir şey yazmıyordu. Kitabın ismi ise ”Bir İdam Mahkumunun Son Günü”ydü. Aslında kitabın ismi bende merak uyandırmıştı. Yazarına baktığımda yazarının ise Victor Hugo olduğunu fark ettim. Aslında klasikleri çok severdim fakat bu kitaba daha önce hiç rastlamamıştım. Otobüsün geldiğini fark ettim ve kitabı aldığım gibi otobüse yetişmeyi başardım. Otobüse biner binmez kitabı okumaya başladım. Başta kitap hiç ilgimi çekmemiş hatta sıkmaya bile başlamıştı. Fakat daha yarım saatlik yolum vardı. Okumaya devam ettim. Kitabın devamı ilginç bir şekilde ilgimi çekmişti. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan durağı kaçırdığımı bile zar zor fark etmiştim. Apar topar bilgisayarımı elime alıp otobüsten inmiştim. Fakat daha nerde olduğumdan bile haberim yoktu. Geldiğim yerde sadece küçük bir oyun parkı ve koskocaman bir apart hotel vardı. İstanbul’a geleli sadece iki buçuk ay bile olmamışken buraları ezberleyememiştim. Ardından saate baktım, dersim başlamıştı bile!.. Artık yapacak bir şey yok dedim ve oyun parkının yanındaki banka oturdum ve yarım kalmış kitabımı okumaya devam ettim. Tam 120. sayfasına geldiğimde ise içinde bir telefon numarası yazıyordu. Neydi bu telefon numarası?..