Maral küçüklüğünden beri, hep antika eşyalara ilgi duymuştur. Babası genellikle ona eski günlerden kalan eşyalarını verirdi, Maral ise bu eşyaları odasında kendi yaptığı antika eşya köşesine koyardı. Burada sadece babasının verdiği şeyler yoktu. Aslında bu koleksiyon, bir gün yolda yürürken yerde bulduğu minik eski metal düğmeyle başlamıştı. O günden itibaren bulduğu her eski eşya ve benzerini odasındaki köşeye koyardı. Tabii Maral büyüdükçe koleksiyonu gittikçe büyüdü. Babasına, artık odasına sığamadığını söyleyince babası ona artık çok da fazla kullanmadığı ofisi kullanabileceğini söyledi. Yıllar geçtikçe burası da doldu. Oda tam dolduğunda Maral okulu bitirmişti ve başarılı bir yazar olmuştu. Bir gün babasının ona verdiği odaya bakarken artık çok fazla gereksiz eşyası olduğunu fark etti. Bu durumla ilgili ne yapacağını uzun bir süre düşündü ve en son, yazarlıkla kazandığı parayla bir mağaza aldı. Bu mağaza normal mağazalara göre küçük ama Maral için yeterince büyük ve yeterli bir mağazaydı. Maral bu mağazaya tüm eşyalarını yerleştirdi. İlk başta çok umursamıyordu ne kadar satış yaptığıyla ilgili ama birden Maral’ın bir sürü müşterisi olmaya başladı. Başta çok üzülüyordu çünkü tüm hayatı boyunca bu şeyleri biriktirmişti. Ama; olay topladığı paraya gelince, Maral çok fazla para topladı.
Şu anda Maral hâlâ bu mağazada antika eşyalar satıyor ve bundan keyif alıyor.