Eğer bir şekilde zaman yolculuğu yapabilseydim bu yolculuğun geleceğe olmasını isterdim. Tarihe hiçbir zaman ilgili biri olmasam da geleceğin getirileriyle beraber oluşacak yeni hayatı, özellikle benim göremeyeceğim zamanları, her zaman merak etmişimdir. 2005 yılında doğduğumu düşünürsek 2080 yılından sonraki zamanı görebileceğimi düşünmüyorum ve göremeyeceğim o yıllar benim için her zaman bir gizem olarak kalacak olsa da size biraz benim hayalimdeki 2100 yılından bahsetmek istiyorum.
Şu an hayatımızın en önemli parçalarından olan akademik hayatın çok değişeceğini düşünüyorum, hatta bir hayat olmaktan çıkıp doğduğumuz andan itibaren bizim beynimize verilecek ayrı bir eğitim olacağına inanıyorum. Demek istediğim arık bilgileri öğrenmek ve anlamak için ders çalışmamız, ezber yapmamız ve en önemlisi okula gitmemiz gerekmeyecek. Bilginin direkt beynimize girmesini sağlayan bir teknolojinin oluşacağını düşünüyorum. Ama eğitimin asla es geçileceğini sanmıyorum, her zaman hayatımızı devam ettirmemiz için gerekli bir unsur olacaktır. Hangi yılda olursak olalım, cahil bir toplum düşünülemez.
Hayatımızın bir diğer önemli parçalarından biri olan sosyal hayatımızın da belli değişikliklere uğrayacağını düşünüyorum. Günümüzde bile yapay zekanın yapabildikleri bizi şaşırtsa da bundan doksan beş yıl sonra olan yapay zekâ dudak uçuklatan cinsten olacaktır. Aradaki yılını hesaba katsak bile benim bu iletişim üzerine olan düşüncem yine de tuhaf olacaktır. Herhangi bir araç kullanılmadan uzaktan iletişim yapılabileceğini düşünüyorum. Yani iletmek istediğimiz mesajı bir insanın beyninden başka bir insanın beynine sadece düşünce yoluyla aktarabileceğimize inanıyorum.
En mantığa uymayan düşüncem ise başka gezegenlerde de yaşamın mümkün olabileceği. Herkesin Elon Musk’ın Spacex tarafından yürütülen Mars’ta yaşam fikrinden haberi vardır. Ben bunun yakın gelecekte gerçekleşebileceğini düşünmesem de 2100 yılında belki mümkün olabileceğine inanıyorum. Tabii belki bir yüz yıl daha gerekebilir ancak teknoloji bizi nereye götürür bilemiyorum. Bu gezegenler arası yolculuk fikri bir bilim kurgu kitabından fırlamış gibi gözükse de benim bir gün görmek isteyeceğim bir şey olurdu. Hatta şu anda bahsettiğim üç şeyden en çok bunu yaşamak isterdim. Henüz uçakla seyahat etmemiş biri olarak başka bir gezegene gitmenin hayalini kuruyorum.
Bunca teknolojik değişiklikten bahsetmiş olsam bile aklımı kurcalayan en sıkıntılı şey su. Su tükeniyor ve ileride bu bizi nelerden mahrum bırakır bilemiyorum ama benim kendi geleceğim için bile çok korkutuyor. Su insanın en temel ihtiyacı ve insanın kendi yaşamı için verilebilecek olan savaşları düşünün, sizi de korkutmuyor mu bu yeni savaşların hayatımızda yer edebileceği düşüncesi. Ne biliyoruz, belki şu anda hunharca harcadığımız su bizim sonumuz olacak.
Eğer bir şekilde gelecekte bulunsaydım, böyle bir gelecek olurdu diye düşünüyorum. İyi yönleriyle de kötü yönleriyle de benim hayalimdeki 2100 yılı bu.