Bu sefer bloğuma çok sevdiğim bir söz ile başlamak istiyorum. “Ön yargıları parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur.” demiş Albert Einstein. Ön yargılar… Size bu iki kelime belki sosyal ve rehber dersinde gördükleriniz ya da sosyal medyada yapılan paylaşımlarda okuduğunuz bazı kelimeler. Evet, umursamıyor olabilirsiniz. ”Hayır, ben umursuyorum” da diyebilirsiniz. Ancak bence bu iki kelimenin önemini kimse anlayamıyor. Açıkcası benim de tam olarak anladığımı düşünmüyorum. Sadece size benim anladığım kadarıyla ön yargıyı kendi gözümden anlatmak istiyorum.
Bana bir ön yargı verin dünyayı yerinde oynatayım. Mesela “Okumayan çoçuktan adam olmaz. Akademik olarak başarılı insanlar daha akıllıdır. Okula giden okuyan insan daha kültürlüdür. Niye mi daha başarılıdır? Eee, böyle soru mu olur? Okumayan insan doktor, avukat, mühendis olamaz. E, bunlar da para kazandıran meslekler. Ne, astronot mu olacaksın? Yeryüzünde başardı da uzaya çıkıyor. Sen de olsaydın ya bir doktor? Şimdi bir üniversiteye gitmedin ne yapacaksın, garson olsan şanslısın?” Şimdi ön yargı tarafına baktık bir de açık bir gözle bakkalım.
Eğitimsiz bir millet bir ülkenin çöküşünü beraberinden getirir. Okuma, yazma, kitaplar kültürün büyük bir parçasıdır. Evet, olumsuz. Şimdi eğlenceli kısıma gelelim. Bence ne kadar anlatsak da dilimizde tüy bitecek. O yüzden derim ki örneklendirelim. Mark Zuckerberg Harvard Üniversitesinden terk… Evet, doğrusunuz Harvard kadar iyi bir üniversiteden terk… Tabii, ancak Facebook,şimdiki adıyla Metaverse’ün kurucusu. Ee, kendisi gibi insanlara yapmıştır boşa vakit harcasınlar diye. Tabi dünyanın en zenginine de diyebilirseniz. Evet, Bill Gates de üniversite terk… Dünya ekomisini sağlayan önemli insanlar okul okumamış. Onları da adam yerine koymuyoruz çünkü okumamışlar.
Okuduğunuz için teşekür ederim. Siz hangi ön yargıların etkisi altındasınız?