Yaşam tercihini vegan olarak belirlemiş bir kişi, hayvan haklarını sonuna kadar savunur ve herhangi bir hayvansal gıdayı tüketmeye kesinlikle karşıdırlar ancak bunu vejetaryen olmakla karıştırmamak lazım. Vejetaryenler veganların aksine et dışındaki hayvansal gıdaları tüketmeyi yanlış bulmazlar ve tam olarak veganlar kadar olmasa da hayvan haklarını büyük bir ciddiyetle savunurlar.
Günümüzde tüm dünyada toplam kayıt altına alınmış 79 milyon vegan ve 500 milyondan fazla vejetaryen var ve bu sayılar 2021’den beri son hızla artıyor. Bunun en büyük etkisi sosyal medyada yayınlanan ve vegan yaşam tarzının sağlıklarını ve hayvanların ne denli iğrenç yollarla kesildiğini gösteren videolar ve paylaşımlardır. Ancak bazı kişiler bu tercihini kendi dini veya içinde bulunduğu kültür yüzünden yapar.
Vegan beslenmenin popülerliği arttıkça, gıda üreticileri de bitki bazlı ürünlere yönelmeye başladı. Et ve süt ürünlerine alternatif olarak üretilen vegan gıdalar, marketlerde giderek daha fazla yer alıyor. Bitki bazlı süt, peynir, yoğurt, et alternatifleri ve bazı atıştırmalıklar gibi ürünler, vegan olmayan bireyler arasında da ilgi görüyor. Bu durum, üreticilerin vegan ürün geliştirme çabalarını artırıyor.
Peki tüm dünyanın bu yaşam tarzını seçmesi ya da seçmemesi 5 yıl kadar bir süre içerisinde dünyanın kaderini değiştirebilecek mi? Ne kadar tüm yaşamı yok oluştan kurtarmayacak olsa bile tabii ki olumlu etkileri olacaktır. Örneğin insan başına düşen karbon ayak izinin yüksek miktarda düşmesi, birçok fabrikanın kapanması, insanların cebinde daha çok para kalması… Ancak ben hayvansal gıda tüketmeyi kesme fikrine o kadar sıcak bakmıyorum. Bu uygulama ne kadar doğa için olumlu olursa çoğu insan için de bir o kadar olumsuz olur. İnsan, yapısı gereğince proteine ihtiyaç duyar ve bunu en doğal ve sağlıklı şekilde hayvansal gıdalardan karşılar. Bu yüzden vegan olmak yani proteini çok yüksek ölçüde kesmek insan ömrünü büyük bir şekilde azaltır.
Bazı ülkeler gelirlerinin çoğunu hayvancılıkla karşılar. Hayvansal gıda tüketimi sıfıra indirilirse bu ülkeler korkunç derecede bir yoksulluğa sürüklenir. Ne kadar gelişmiş bir ülke olsa dahi 1 numaralı gelir kaynakları yok olduğunda günümüzün gelişmemiş bir ülkesinden farkları ne yazık ki kalmaz. Bu nedenle ülkeler arası gerilim ve herhangi bir çatışma riski artabilir.
Kısacası global olarak vegan yaşam tarzına geçmek neredeyse sadece çevreyi olumlu etkiler. İnsanları kişisel, belki de zihinsel olarak iyi etkilese de uzun zaman dilimlerinde bazı beklenmedik ve kötü sonuçlar doğurabilir. Tabii ki bu insanlığın vegan olmaya ne kadar çok ihtiyacı olduğuna bağlı. Sonuçta bir fikirden vazgeçmek o kadar da zor olmamalı değil mi?
KAYNAKÇA:
https://www.quora.com/What-percentage-of-the-global-population-is-vegetarian-vegan-and-fruitarian
https://www.tigem.gov.tr/Folder/GosterimDetayDosyasi/40de3b5c-84e6-4e33-87e4-ce8dd84f1130.pdf
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/481789