Dikkat, dikkat! Bu yazı 2030 yılına ilişkin biraz tahmin, biraz sallama ve bolca temenni içerir.
2030 yılına geldiğimizde, şu anda benim gibi 10 yaşında olanlar, o zaman 17 yaşında olacak ve 11. sınıfa gidecek. Fen bilimleri dersinde süblimleşmenin ne olduğunu, tarih dersinde Osmanlı’da en uzun tahtta kalan padişahın kim olduğunu ve matematik dersinde üçgenin iç açılarının toplamının kaç olduğunu rahatça söyleyebilecekler. Robotlarla insanlar üstünlük savaşına girecek. İnsanların kafasına anında mesaj gönderen çipler takılacak. Uçan arabalar keşfedilecek ve uçağa binme ücreti, uçak bileti gibi sorunlar olmayacak. Zaman makinesiyle insanlar eylül ayı geldiğinde ve okula gitmek istemediğinde yaz tatilinin ilk gününe ışınlanabilecek. Merdiven yerine kaydırak olacak. Evinizin penceresinden sarkan kaydıraktan direkt kayacaksınız ve arabaya binip yola koyulacaksınız. Asansörde başka insanlarla sıkışmayacaksınız. Asansör tuşlarının üstündeki sakıza basmayacaksınız. Merdivenden inip çıkarken yorulmayacaksınız. Yapay et üretilecek. Hiçbir masum hayvan canice kesilmeyecek. Arabalar benzinle değil, su ile çalışacak. Bir hamburgerin fiyati 250 TL, sinema bileti fiyatı 8350 TL olacak. Evcil hayvanların kendi bakıcıları olacak. İç çamaşırları kağıttan yapılacak. En sinir bozucu slogan ”Oki doki n’aber kanki?” olacak.
Uzaylılar 2030 yılında gezegenimizi ziyaret edip ” Yumurta asla yenmemelidir!” duyurusunu yapacak. Ne bekliyordunuz, bilim kurgu filmlerindeki gibi tehdit mi? Yaşlı bir insanın cinlerini tepesine çıkaran şey gözlüklerini iki saat boyunca aramaları ama aslında gözlüklerinin kafalarında takılı olması olacak. Genç kızlar saçı pembe ve lila, erkekler ise acayip açık mavi olacak. Herkes şeker gibi küre halinde elde tutulabilir ve YENEBİLİR SU ve yosun yiyecek. Buharın içine yemeklerdeki aroma doldurulacak ve içimize buhar çektiğimizde yemeğin tadını alacağız. Ama kilo almayacağız. Türk kahvesi falan kalmayacak. Bayramlarda latte içilecek. Bebekler dolduğunda minik oyuncaklar ve küçük patikler değil de, büyüyünce oynaması için tabletler alınacak. Okula gidilmeyecek. Bütün bilgiler bir çipe doldurulacak ve beyne yerleştirilecek. Yeni bir Harry Potter serisi çekilecek. Hermione Granger Gülse Birsel, Harry Potter Beyazıt Öztürk ve Ron Weasley Uğur Bilgin olacak. İnsanların düşüncelerini okuyabilen lensler üretilecek. En fakir ülkeler para basacak. Paranın çokluğundan şımarmış, günde 5 farklı alışveriş merkezine gidip 80 tane elbise alan genç kızlar, bir ekmek almaya gidip ellerinde 12 tane poşetle gelen yaşlı teyzeler, gün boyu kafelerde dolaşıp 3 saat sonra eve gelen kadınlar olacak. Çocuklar gün boyu koltuğa cips ve patlamış mısır koyup televizyonda film izleyecek. Erkek çocuklar bu beslenmeden dolayı 11-12 yaşında sakal bırakacak. Yerin 1m yukarısında uçan halılar her çarşıda bulunabilecek. Doktora gittiğinizde tedaviyi size doktorlar değil, robotlar ve klonlar yapacak. 8 milyar iş daha demin örnek verdiğim gibi robotlar tarafından yapılacağı için kaybolacak. Robotlar çocuk bakıcılığı yapacak. Kokulu nefes deflektörü yapılacak. Makineyi bir kolye gibi boynunuza takıyorsunuz. Arkadaşınız ton balığı kokan ağzıyla sizinle sohbet ediyor. Siz de makinenin tuşuna basıyorsunuz ve makineden nane şekeri fırlıyor ve arkadaşınızın ağzına gidiyor. Böylece nefesi kokmuyor. Hiç sokakta gördüğünüz bir köpekten korktunuz mu? Hayvan çevirmeni bir kulaklık gibi. Ama onun içindeki mikrofon bilgisayar bağlantısına bağlı ve o hayvanın ne dediğini size Türkçe olarak çevirecek.
Evet arkadaşlar, benim 2030 yılı için olan tahminlerim bunlardı. Falcınız Eylül, size iyi seneler dilerken Zager ve Evans’tan geleceğe dair kehanetler içeren bir şarkı hediye ediyor. İyi dinlemeler!