2025 İnternet Kıyameti

Bir sonbahar sabahı  İngiliz amatör astronom Richard Christopher Carrington Güneş’i gözlemlemeye dışarı çıkmış ve teleskobundan nadiren gözüken güneş lekelerini fark etmiş. İlk başta bunun nedenini anlayamamış. Birkaç saat geçmiş ve birdenbire Dünyanın her tarafında aynı zaman aralığında elektrik ve telgraf ağlarında kesinti yaşanmış, yangınlar çıkmış. Hatta ekvator dışında bulunan bölgelerde aurora borealisler gözükmüş. Genellikle kutuplara yakın bölgelerde gözüken auroralar bu sefer ekvatora yakın bölgelerdeki pek çok ülkede bile gözükmüş. Geceler artık auroraların parlaklığından gündüz gibi olmuş. İnsanlar bunu bir felaket olarak gördüklerinden tanrıya özür dilemeye ve daha fazla dua etmeye başlamışlar. Oysaki Carrington bunun sebebini yaptığı gözlemler sonucu fark etmiş. İnsanlar üç gün boyunca internetsiz kalmış ve iletişim kuramamış. Kim bilir ne yaşamışlardır, nasıl korkmuşlardır. Tarihin en güçlü güneş fırtınası olarak adlandırılan “Carrington Olayı”ndan yaklaşık 50 yıl sonra ise yine aynı olay yaşanmış. Bir güneş fırtınası ama bu sefer daha hafif, daha kısa bir zaman aralığında atlatılmış. Peki böyle bir olayın gelişmiş, modern bir internet çağında yaşandığını ve “Carrington Olayı”ndan 100 kat daha güçlü bir güneş fırtınası ile karşılaşacağını varsayın. Bilim insanları böyle bir olayın 2025 yılının Temmuz ayında gerçekleşme olasılığının çok büyük olduğunu söylüyor. Son zamanlarda Güneş’in hareketliliğinde bir değişiklik fark edilmiş ve bu da oldukça dikkat çekmiş. Peki gerçekleşirse ne olur? Belki de üç günden daha fazla sürebilecek böyle bir felaket, sadece 1 haftalık bir elektrik kesintisinde bile (tüm dünya için) yarım trilyon dolara yakın bir kayba sebep oluyor. Hadi onu da geçtim psikolojik olarak insanlar en alt düzeye düşecek. Düşünsenize aynı evde yaşadığınız kişi güneş fırtınasının yaşandığı gün başka bir ülkeye gidiyor. Haber alamazsınız, nasıl olduğunu, hayatta mı değil mi bilemezsiniz. Uçakta yaşandığını düşünemiyorum bile. Hadi diyelim bir sene veya daha uzun bir süre sürdü bu olay dünya nasıl bir hal alırdı? İnsanlar nasıl yaşardı? Yiyecek ve içecek bulmak için eski zamanlara mı dönerdik? Tıpkı su bulamayan insanlar gibi nehrin yanına bir kova ile gider yoldan dönünce elimizde ne kalırsa onunla yetinirdik. Tıpkı yemek bulamayan insanlar gibi ya kendimiz yetiştirmeye ya da etrafta bulduklarımızdan, marketlerde kalanlardan alırdık. Güneş batmadan önce yatağımıza girer, güneş doğunca da olabildiğince erken kalkardık. Sonrasında sanırım yeni yaşam hayatına alışılınca aydınlanma çağı gibi bir dönem yaşardık. Her şey en baştan yeni bir hâl alırdı. Kim bilir belki de bu insanlığı yeniden anlamamız için bir şans olurdu…

 

(Visited 106 times, 1 visits today)