Gece yarısı, şehir halen uyku halindeydi. Fırtınalı havada, gökyüzü karanlık bir çarşaf ile örtülüydü. Dedektif Noyan, iş yerinin penceresinden dışarı bakarken, aklındaki düşünceler arasında kaybolmuştu. Sonunda, bir karar vermek zorundaydı. Yıllardır peşinde koştuğu bir davanın sonuna yaklaşmıştı ama kararını vermekte zorlanıyordu. “Verdiğim en iyi kararmış.” dedi kendi kendine.
O gün, sokakta bir ceset bulunduğu haberi düştü. Ceset, şehir merkezindeki terkedilmiş bir binanın önünde duruyordu. Noyan, ekibiyle birlikte olay yerine gitti. Cesedin kimliği belirlendi, ünlü iş insanı Emre Yıldız. İlk başta her şey sıradan bir cinayet gibi görünüyordu ancak Noyan, emrenin iş hayatındaki düşmanları arasında dolaşırken, her birinin arkasında derin bir hikaye yattığını fark etti. Emre, rakiplerine karşı sürekli bir savaş yürütmüştü ve bu savaşın sonucunda pek çok kişi intikam peşindeydi.
Noyan’ın ekibi, Emre’nin son günlerdeki telefon görüşmelerini inceledi. Bir numara dikkatini çekti, arayan kişi Emre’nin eski dostu Sinan’dı. Noyan, Sinan’ı bulmak için hemen harekete geçti. Sinan, yıllar önce Emre ile yollarını ayırmış, iş dünyasından çekilmişti. Ama Noyan, onun geçmişteki bağlantılarının hala önemli olabileceğini düşünüyordu. Sinan’ı bulduğunda, adamın yüzündeki endişe belirgindi. “Emre’yle bir araya gelmiştik, ama bu son görüşmemizdi. Olaydan birkaç gün önce bir şeyler öğrendiğini söyledi. Korkmaya başladım,” dedi. Sinan, Emre’nin yeni bir iş anlaşması yapma peşinde olduğunu ve bunu yaparken bazı yanlış ilişkilerle bağlantı kurduğunu söyledi. Noyan, Sinan’ın verdiği bilgiler doğrultusunda Emre’nin ofisine gitti. Ofis, yıkık dökük haldeydi, sanki Emre’nin düşüşünü gösteriyordu. Her yerde dosyalar, sözleşmeler ve daha birçok not vardı. Noyan dikkatli bir şekilde incelediğinde, Emre’nin büyük bir dolandırıcılık planı yaptığını keşfetti. Ancak bu planı gerçekleştirmek için bazı kişilere güvenmişti ve bu kişilerden biri Sinan’dı. Sinan, Emre’nin gerçek yüzünü öğrendiğinde, Emre’nin kendisini tehlikeye attığını düşünerek cinayeti işlemekten başka çare bulmamış olabilirdi. Noyan, Emre’nin ölümüyle ilgili tüm ipuçlarını topladıktan sonra, Sinan’ı tutuklamak için geri döndü. Sonunda Noyan, Sinan’ın evine gittiğinde, Sinan’ın kaçmaya çalıştığını gördü. “Verdiğim en iyi kararmış.” dedi Noyan, adamı yakalamadan önce. “Ama senin kararın seni bu sona getirdi.”
Sinan teslim oldu ve suçunu itiraf etti. Emre’nin peşindeki intikam ateşi, kendi sonunu getirmişti. Olay çözüldüğünde Noyan bir kez daha karanlıkların ardındaki ışığı bulmuştu. Herkes için bir ders niteliğindeki bu hikaye, onu her zaman peşinde koştuğu cevapların ardında durmaya zorlayacaktı.