Bir sabah Ahmet okuldan eve dönüyormuş sonra birden yerde bir kırk ayak görmüş sonra onu bir kaba koyup eve götürmüş sonra eve gelmiş ve bu kırk ayaktan bahsetmiş sonra annesi “Oh iyi ki onu eve getirmemişsin.” demiş. Akşam olunca aynı annesine anlattıklarını babasına anlatmış. Babası da aynı tepkiyi vermiş. Sonra Ahmet yatağına geçmiş kırk ayağın koyduğu kabı çıkarmış şöyle demiş “Öf seni niye sevmiyorlar bence sen çok tatlısın ve bence senin adın kara böcü olsun!” demiş ve uyumuş. Sabah olunca bunu arkadaşlarına da söylemek istemiş ama ona inanmazlar diye korkmuş ve söylememeye karar vermiş. Sonra söylemiş. Ben yerde bir kırk ayak buldum sana göstereyim mi? demiş. Sonra arkadaşı evet demiş ve ardından göstermiş. Arkadaş onunla dalga geçip gülmüş. Ardından arkadaşı öğretmene söylemiş. Öğretmen de annesine söylemiş ve çocuk eve gelince annesi o çıyanı bulup çöpe atmış. Sonra Ahmet ağlamaklı bir şekilde “Hayatımın en heyecanlı vaktiydi.” demiş. Sonra akşam olunca annesine bir gün küsmüş ve sonra barışmış.
Kırk Ayak
(Visited 43 times, 1 visits today)