O gün çok yorulmuş,eve dönüş yolunda ilerliyordum. Şehrin gürültüsünden ve tüm o yorucu temposundan artık kaçmak istiyordum.Çalıştığım firmanın bana vermiş olduğu yoğun toplantı programı yüzünden çocuklarımı bile ihmal eder olmuştum.Artık onlarla eskisi gibi satranç oynamıyor,at binmiyor,tenis oynamıyorduk.Hatta kızımın viyolonsel dinletisine dahi gidememiştim. Olsun,hayat bütün isteklerime cevap veriyordu.Yönetimin baskı yapmaması,huzurlu aile hayatım,eşimin sempatik bakışları,çocuklarımın sevinç dolu çığlıklarını her gün duyuyordum,hissediyordum.2018 yılından kalma babamın eski kasa hurda Mercedes’ini sürmek istesem de nafile.Dünya Sağlık Örgütü’nün iki yıl önce çıkardığı kurala göre eski arabaları kullanmıyorduk.Son yıllarda artan hava kirliliğinden dolayı birçok örgüt kurallar çıkartmışlardı. Mimardım ben. Küçük ama yoğun bir ofiste çalışıyordum.Her ne kadar işlerim yoğun olsa da işimi seviyordum.Türkiye’den 18 yaşımda ayrılmış okumak için İngiltere/Londra’ya yerleşmiştim. 12 yaşından beri hayalini kurduğum yerde yaşıyordum.12 yaşında diyordum ki,mimar olup eğitimimi Londra’da tamamlamak istiyordum ve sonra orada yaşamak istiyordum.Birkaç hafta Türkiye’ye ziyarete gidecektim.Ailem hala orada yaşıyordu.Çocuklarımı kreşten alıp eve geçmiştim.Dün gece çok yorgun olduğum için evi toplayamamıştım.Ev çok dağınıktı.Hemen evi toplamak için işe koyulmuştum.Bu işim bittikten sonra en hızlı ve kolay yapabildiğim,çok iyi bir aşçı değildim, makarnayı yapmıştım.Güzel yapıyordum makarnayı.O gün cuma olduğu için mutluydum.Ertesi gün işe gitmeyecektim. O akşam eğlenmek istiyordum.Çocuklarımı da alıp dışarı çıkmıştık.Birkaç film fragmanına baktıktan sonra film yerine tiyatroya gitmenin çok daha iyi bir fikir olduğu kanıtına varmıştım.Her yaşa uygun bir oyuna gitmiştik.Çocuklarımın bu oyundan ne kadar zevk aldığını gözlerine bakınca bile anlayabiliyordum.Birinci perde bitiminde onlara ne anladıklarını sorduğumda bana güzel bir cevap vermişlerdi.Önemsiz şeylere boşa kafa takmamamız gerektiği.Daha 5 yaşında bunun farkında olmaları hoşuma gitmişti açıkcası. İlerideki hayatlarında başarılı olacakları konulardan biriydi bu.Oyun bitiminde ise bana teşekkür edip yanağıma iki öpücük kondurdular.Çok geç olmadan eve dönmüştük.Eşim şehir dışındaydı.Onu bir aydır iş yoğunluğu yüzünden göremiyorduk.Kısa bir görüntülü konuşmanın ardından onları uyutmak üzere odaya çıkmıştık.O gün onlara günlüğümde çok sevdiğim bir günü okuyacaktım.Her gün farklı bir günlükten farklı bir günü okuyordum.Bazı günler de masal okuyordum. Kısa bir süre sonra uyuyakalmışlardı.Bu onların bugün çok yorulduğunu gösteriyordu.Onlar uyuduktan sonra aşağı kata inip televizyonu açmıştım.Televizyon kanallarını gezerken insanların beynini nasıl bu saçma şeylerle doldurduklarını düşünüyordum.O kadar saçma ve boş programlar vardı ki.En sonunda bir film izlemeye karar vermiştim.Yanıma mısır alıp kendime faydası dokunacağını düşündüğüm bir film açmıştım.Film 2 saatti ama ben 1 saat sonra kendimi uyuyorken buldum uyandım ve yatağıma geçtim.Yarın neler yapacağımı kafamda tasarlarken uyuyakalmıştım. Umarım yarın güzel bir gün olur…