Bir Yüzyılın İzinde

Türkiye Cumhuriyeti, 100 yıl önce Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulduğunda büyük bir umutla başladı ve bu devlet cumhuriyetin kuruluşundan bu yana pek çok zorluğa karşı direnç gösterdi ve büyük dönüşümler geçirdi.  Bu yazıda, Türkiye Cumhuriyetinin 100 yıl süresince nasıl büyüdüğünü ve hangi değişikliklere mağruz kaldığını inceleyeceğiz.

Cumhuriyetin ilanı ile birlikte yeni anayasamız kabul edilmiş, yönetim, eğitim-öğretim , kıyafet, kadınlara seçme ve seçilme tanınması, soyadı, harf devrimi gibi değişiklikler ve kanunlar çıkartılmıştı.

Cumhuriyetimizin ilanı ile birlikte yeni yönetim biçimi benimsenmiş ve Osmanlı Dönemi’nde babadan oğula geçen sistem yerine halk kendisini yönetecek kişiyi seçme hakkını elde etmiştir.  Daha önceleri hukuk işleri ve devlet yönetimi din kurallarına göre yönetiliyor ancak  halkın gerçek gereksinimleri bu hukuk yapısıyla karşılanamıyordu.  Atatürk, Türk toplumunu çağdaş ve medeni toplumlar düzeyine taşımak istiyordu. İlk yaptığı işlerden biri İsviçre Medeni kanunu örnek alarak medeni kanun hazırlamak, din ve devlet işlerini birbirinden ayıran laikliği kabul etmekti.

Türk kadınına, yeni medeni kanunla seçme ve seçilme hakkı verilmişti ki o yıllarda bugün gelişmiş ülke diye tabir ettiğimiz Avrupa devletlerinin çoğundaki kadınlardan daha ileri haklar elde ederek erkeklerin çalıştığı her alanda çalışma hakkı tanındı. Öğrenilmesi son derece zor olan Arap alfabesi yerine harf devrimi yapılarak Türkçe sesleri daha kolay söyleyecekleri ve dil yapısına uygun olan alfabe düzenlenerek daha önce düşük olan okur yazar oranını  yükselttiler.

Toplumu uygar medeniyetler düzeyine getirmek isteyen Atatürk, dış görünüşle de yapılan değişikliklerin desteklenmesi gerektiğine inandı ve şapka ve kıyafet kanunun getirdi. Soyadı bulunmamasından dolayı  günlük yaşamdaki karışıklığı engellemek adına herkesin soyadı almasını yükümlü kıldı.

Cumhuriyetin ilanından bu yana  her alanda yapılan değişiklikler, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini sağlamlaştırarak ülkemizin modernleştirmenin ilk adımlarıydı. Atılan bu cesur adımların sayesinde bugün modern toplumumuzun her alanında söz sahibi ve uygar medeniyetler seviyesinde yaşıyoruz. Yolumuz uzun. Değişecek ve gelişecek çok şeyimiz var. Atatürk’ün Türk gençliğine emanetlerini koruyup gelecekte yaşayacak olanlara bırakmalıyız. daha nice 100.yıl kutlamalarına. İyi ki doğdun Türkiye !!!

 

(Visited 45 times, 1 visits today)