Ben kırmızı şapka takmayı çok seven ve ailesiyle büyük bir apartmanda yaşayan bir kızım. Bir gün annem bana, anneanneme götürmem için, kurabiyelerle dolu bir poşet verdi. Anneannem bizim apartmandan birkaç sokak ötede yaşıyordu. Annem dikkatli olmamı ve yabancılarla konuşmamamı, kaldırımdan yürüyerek oraya gitmemi tembihledi. Ben de elimde poşetimle yola çıktım. Yolda daha önceden de gördüğüm, bizim sokakta yaşayan Karamel isimli köpeği gördüm. Beni görünce kuyruğunu sallamaya başladı. Elimdeki poşeti koklamaya çalışıyordu. Aç olduğunu anladım ve poşetten bir tane kurabiye verdim ona. Çok sevdi kurabiyeyi ve salyalarını akıtarak hemen bitirdi. Daha sonra Karamel’ in bir şeyler yediğini gören başka bir sokak köpeği yanımıza geldi. O da aç gözüküyordu. Ona da bir tane kurabiye verdim. Sonra başka bir köpek daha geldi ve ona da bir tane kurabiye verdim. Karamel tatlı tatlı bana bakınca ona bir tane daha kurabiye verdim. Benimle birlikte yürümeye başlamışlardı. Üç köpekle birlikte uzun bir süre yürüdüm ve her poşete yaklaştıklarında onlara kurabiye verdim. Sonunda anneannemin evine gelmiştim. Zile bastım ve anneannem kapıyı açtı. Eve girince ona poşeti uzattım ve o da “Ne kadar hafif bir poşet?” dedi. Birlikte poşetin içine baktık ve bomboş olduğunu gördük. Başıma gelenleri anlattım ve çok güldük. Sonra da dönüş yolunda başka köpekler görürsem onlara da vermek için birlikte kurabiye yaptık.
Karamel
(Visited 20 times, 1 visits today)