Dinozor fosilleri bildiğimiz gibi çok eski zamanlarda yaşamış dinozorların kalıntılarıdır. Kemik, yumurta vb. kalıntıları hatta ayak izleri taşlaşarak birer fosil olabilir. Dinozor fosilleri, dinozorların yaşamları ve aynı zamanda yok olma nedenleri hakkında bize bilgi verir.
Kâşifler, buldukları fosilleri dokunmadan alırlar ve özel aletlerle temizlerler. Ardından bir kaba koyarlar ve bunları fosilleri inceleyen bilim adamlarına yani Paleontologlara verirler. Paleontologlar, dişlerinin röntgenlerini çekerek dinozorların et obur ya da ot obur olduklarını ve fosillerin zehirli olup olmadıklarını anlayabilirler. Ayrıca çektikleri röntgenlerden dinozorların diğer hayvanların kemik yapısına sahip olup olmadıklarını ortaya çıkarabilirler. Eskiden bilim adamları, hiçbir dinozor türünün hayvan akrabası olmadığını iddia etmişler. Ama yüzlerce yıl sonra, küçük dinozorların kemik yapılarının kuşların kemik yapılarına benzediğini bulmuşlar.
Bulunan dinozor fosili bir iskelet fosili ise, dinozorun hangi türden olduğu öğrenilebilir.
Fosil haline gelmiş olan bir dinozorun ayak izleriyse, ayak izlerinin ait olduğu dinozorun büyüklüğü hakkında bilgi sahibi olabiliriz.
Dinozor yumurtası fosilleri ise, dinozorların kaç tane yavrusu olduğu ve yuvaları hakkında bize bilgi verir.
Bazen dinozorların dışkıları da fosilleşebilir ve dışkı fosillerinden dinozorların ne yediğini anlayabiliriz.
Gerçek dinozor fosillerini ülkemizde görmek pek mümkün değildir. Mesela MTA’ya gittiğinizde gördüğünüz fosillerin gerçek olduğunu zannedebilirsiniz ancak eskiden erozyonla ya da yanardağ patlamasıyla bazı fosiller kaybolduğu için dinozor fosillerini dinozor boyutunda birleştiremediklerinden fosillerin örneğini yapıp bunları sergilerler.