13 sayısının uğursuzluğuna inanır mısınız? Kötü şans getirir derler peki bunun bir aslı var mıdır? Neden 12 ya da 14 değil de 13? Halbuki matematiksel olarak baktığımızda ne güzel bir sayıdır 13. Her şeyden önce benim en sevdiğim sayı tipi olan asal sayılardan biridir 13. Üstelik sadece asal değildir aynı zamanda ‘’lasa’’ sayısıdır.
Lasa sayısı tersten yazıldığında da asal olan sayılara verilen isimdir. 13’te 31 de bir asal ve lasa sayı 13 aynı zamanda bir Fibonacci sayısıdır. Dolayısıyla altın oranın bir parçasıdır diyebiliriz. Arşimet’in katı cisimleri 13 tanedir. Ayrıca 13’ü oluşturan 1 ve 3 rakamlarının karesini toplayarak elde ettiğimiz 10 sayısının rakamlarının karesini alarak 1’e ulaşırız. Matematikte bu şekilde 1’e ulaşabilen sayılara mutlu sayılar denir. Dolayısıyla 13 çok mutlu bir sayıdır.
Peki neden aynı zamanda uğursuz bir sayı? Neden bazılarımız bu sayıyı görünce ölesiye korkuyor? Korku deyince abarttığımı sanmayın. Bazı otellerin asansörlerinde belki de dikkatinizi çekmiştir, 13. kat yoktur. Tabii ki sadece düğmesi yoktur. 14. kat düğmesine basan bir kişi gerçekte 13. Katta kalacağını fark edemiyor herhalde. Çin’de 4 ve 14 gibi sayılarda uğursuz kabul edildiği için bazı otellerde gideceğiniz katı bulmak epeyce bir zor olabilir. Dünyanın başka yerlerinde evlerin kapı numaraları 13 olmasın diye 12+1 şeklinde gösterilir ya da bazen 12A şeklinde bu korku daha binalar İnşaat halindeyken bile başlayabilir. Hadi böyle bir korkuya sahipsiniz diyelim tedavi olmak için gideceğiniz hastanede 13 numaralı oda olmayabilir. Peki gerçekten de böyle tedavi edilmeyi gerektirecek kadar büyük boyutlarda mı bu korku? Bazıları için evet. Hatta 1910 yılında İsador Coriat adlı bir psikiyatrist bu durumda olan hastalar için bir korku türü tanımladı. “13 korkusu”. Dünyada en az 20 milyon kişinin bu hastalıktan muzdarip olduğu söyleniyor. Peki bu 13 korkusu nereden ortaya çıkmış? Bir kaynağı var mi? Elbette var.
Leonardo Da Vinci’nin “son akşam yemeği” tablosunda Hristiyan inanışına göre İsa’nın yediği son yemek resmedilmiştir. Bu resme dikkatlice bakınca İsa’nın içlerinden birinden kendisine ihanet edeceğini söylediği ani görmekteyiz. Resimde 13 kişi bir masanın etrafında toplanmış yemek yiyordur ve masadaki 13. kişi İsa’ya ihanet eden kişi olduğu söylenir. O yüzden bugün bile batıda bazı lüks lokantalarda bir masanın etrafında 13 kişi oturmasına izin verilmez. Aslında bakarsanız bu inanışın kaynağını Hristiyanlık inancının bağlamak da çok doğru değil, çünkü İncil’de bu konuya dair herhangi bir bilgi yoktur. O zaman kaynağını bulabilmek için biraz daha gerilere gitmemiz gerekiyor. ‘’Son Akşam yemeği’’nden 1800, günümüzden yaklaşık 3800 yıl öncesine…
Mezopotamya’da ortaya çıkan tarihin en eski ve en iyi korunmuş yazılı kanunlarına bakmamız gerekiyor: Hammurabi Kanunlarına yaklaşık 2 metrelik silindirik bir taşın üstüne çivi yazısı ile yazılmış olan bu kanunlar tam 282 madde. Ama 13. madde yok. Çünkü o zamanlar bile 13 sayısının uğursuz kabul edildiği söyleniyor. 13’ün uğursuzluğu hakkında elimizdeki yazılmış en eski delil budur diyebiliriz. Ama İlginç olan şey şu: O döneme ait birtakım hikayelerde, efsanelerde, mitolojilerde de benzer şeyleri görüyoruz. Mesela bugünkü İran topraklarında yaşayan Persler ayın 13’ünde kötü şanstan kaçınmak için evlerinden çıkmazlarmış.
Aslında bakarsanız belki bize şans getirmeli bu sayı. Sonuçta 13 pek çok kültüre göre bir olgunluk yaşı. Bazı filmlerde dikkatinizi çekmiştir. 13+ diye bir simge vardır 13 yaşından büyükler bu filmleri alabilir, kiralayabilir ve izleyebilir anlamına gelir. Günümüze de herhangi bir sosyal medya platformunda hesap açabilmek için en az 13 yaşında olmanız gerekir. Şimdi buna şans mı diyelim yoksa şanssızlık mı? Evet 13. yaş belki bütün bunları yapabildiğimiz bir dönemin başlangıcı ama aynı zamanda çocukluktan çıktığımız anlamında da geliyor. Araştırmalara göre Amerikalıların %10’unda 13 korkusu var. Ama aynı Amerika daha doğrusu Amerika Birleşik Devletleri 13 koloni bugünkü adıyla 13 eyalet tarafından kuruldu. O yüzden de doların üzerinde tamamlanmamış piramitte 13 basamak üzerindeki yazıda 13 harf, 13 yıldız, 13 ok, 13 yaprak gibi pek çok sembol bulunur.
13 gibi bir sayının bizim hayatımıza şans ya da şanssızlık getirmesi daha çok bizim o hayatta olan bakış açımız ile ilgili. Çünkü insan beyni etrafında gördüğü şeyler de hep böyle bir düzen ya da 13 sayısının da olduğu gibi bir düzensizlik, bir arıza arıyor ve böyle şeyleri bulduğu zaman bu noktaları biriktirmeye başlıyor sonra da o noktaları birleştirerek büyük resmi görüyor. Ama gördüğü şey gerçekten bir resim mi ya da gerçek mi yoksa hayal mi? Sonuçta 13 gibi bir sayının hayatta size şans ya da şanssızlık getirmesi yine size bağlı. Öyle değil mi?