2023 yılının üzerinden bir 100 yıl geçmişti. Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı üzerinden bir yüzyıl daha geçmişti. Halk Cumhuriyetin 200. Yılını kutlamak için sokaklara çıkıyordu. Bu kutlamada hem geçmişi anarak hem de gelecekteki yüzyılları hayal ederek umutla doluyordu insanın içi.
Türkiye bu yüzyıl içinde de büyük değişiklikler geçirmişti. Teknolojik ilerlemeler beraberinde ülke başka bir şeye dönüşmüştü. Doğal olarak insanların yaşam biçimi de değişmişti. Artık neredeyse kara aracı kullanan kalmamıştı herkes ya uçan otomobilleri kullanıyor ya da hala bu zamanda bile risk taşısa ve maliyetli olsa da atomlarına ayrılıp oldukları yerden istedikleri yere ışınlanabiliyor. Ve en önemli ama bahsedilmeyen tarafı da bunların hepsi yenilenebilir enerji ile gerçekleşiyordu. Teknolojideki bu gelişme aynı zamanda ekonomimizin gelişmesinde de çok büyük bir rol oynamıştı. Bahsettiğim ışınlanmayla yapılan ulaşımın öncülerinden birinin Türkiye olması ülkenin hazinesinin dolup taşmasının en büyük sebebiydi.
Türkiye’de artık işsizlik diye bir şey kalmamıştı, her yerde yeni iş fırsatları ve girişimcilik işleriyle dolup taşıyordu. Çünkü eğitim sistemimiz herkesin yetenekli olduğu alanı keşfetmesi için çok büyük uğraşlar veriyordu. Sanal gerçeklik teknolojileri, öğrencilere daha etkileşimli ve özgün bir öğrenme deneyimi sunuyordu. Her öğrenci, kendi ilgi ve yeteneklerine göre kişiselleştirilmiş bir eğitim alıyordu. Bilim ve teknoloji alanında Türk gençleri, dünyanın dört bir yanından gelen zorluklara çözümler buluyor, insanlığa yeni keşifler yapmak için çalışıyordu. Ve artık ülkemizde ki yetenekli bilim insanları yurt dışına gitmek yerine Türkiye’de kalıyorlardı çünkü hayatta en iyi kendini geliştirebilecekleri ülke Türkiye’ydi.
Türkiye’nin diğer ülkeler ile ilişkileri de güçlenmişti. Ülke, bölgesel ve dünya çapında barış için diplomatik çabalarını sürdürüyor, insani ve çevre yardım projeleriyle dünya çapında saygın bir rol oynuyordu. Sınır dostu ülkelerle işbirliği artmış, istikrar ve refahın yayılmasına katkı sağlamıştı.
- yıl kutlamaları sırasında insanlar, geçmişteki başarılarından gurur duyarken geleceğe dair büyük umutlar taşıyorlardı. Türkiye, demokratik değerlere bağlı, çeşitliliği kutlayan ve sürdürülebilir bir gelecek için kararlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyordu. Geleceğin Türkiye’si, Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan giderek ve ilkelerine sadık kalarak daha da parlak bir yarın için çalışıyordu.