100. Yıl ve Cumhuriyet

29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi ve o serüven bugün 100. yılında! Her şehit olan, her bu vatana katkı sağlayan şu anki Türkiyemizi şekillendirmiştir. Bunlardan biri tabii ki Atatürk’tür!

1881 Selanik’te doğan bu mavi gözlü kahramanımız büyürken askerlere özenmiş ve çeşitli okullarda eğitim almış sonra da askere katılıp 1. Dünya Savaşı’nda savaşmıştır ve önemli görevlerde bulunmuştur. Bu savaşlar sonrasında Osmanlının kaçınılmaz şekilde köklü bir değişimi ihtiyacı vardı. Ya “hasta adam” ölecekti ya da “küllerinden yeniden doğacaktı”. Bu gerekliliği görüp bu zorlu görevi üstlenen Atamız, halkı aynı amaç doğrultusunda harekete geçirdi ve bu kurtuluş kararını bu toprağın insanıyla birlikte verdi. Yapılacak çok şey vardı ve ilk söz cumhuriyet olmalıydı. Halka gücünü geri verdi ve buna “Ulusun Egemenliği” dedi. Halk kendi seçtiği vekilleri ile hep sesini duyurdu ve buna da “Türkiye Büyük Millet Meclis’i” dedi. Halk hükümet oldu, devlet oldu. İnsana en yaraşır yönetim biçimini bu ülkeye armağan etti. Elbette bu Demokrasi’ydi. Ulusun egemenliği Türkiye Büyük Millet Meclisinde demokrasi yoluyla ilan edildi ve bu ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti’ydi.

Atatürk’ten aldığımız ilham ve emanet ile bugünkü Türkiye Cumhuriyeti’ni inşa ettik. Cumhuriyet’in bize sunduğu imkanlarla geleceğimizi kurmaya devam ediyoruz, Cumhuriyetimizin 100. yılını bu gururla ve bu sorumlulukla kutluyoruz ve yeniden görevlerimizi hatırlıyoruz. Çocuklar ve gençler! Bu gelecek, bu bayrak bize teslim. Bu sözü tutalım ve bu vatanın geleceğini kuralım.

“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ancak Türkiye Cumhuriyet’i ilelebet payidar kalacaktır.”

-Mustafa Kemal Atatürk’e saygılarımla.

 

(Visited 9 times, 1 visits today)