Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılını çoşkuyla kutluyoruz. Peki kuruluştan itibaren geçen 100 yıl sadece geçen yıllar mıdır? Yoksa her geçen yıl birlik ve beraberliğimizin daha da güçlendiği yıllar mıdır?
Cumhuriyet kurulduğundan itibaren onca olay yaşamıştır. Bu olayların kimisi ülkenin yararına, kimisi ise bu ülkenin aleyhine olmuştur. Bu ülkeyi mutlu eden ve gururlandıran olaylara hepimiz sevindik, hepimiz mutlu olduk. Bu ülkenin zararına olan olaylara rağmen hep ayakta kaldık ve ders çıkarmaya çalıştık. Bu 100 yılda olan olaylar bizi daha güçlendirdi ve biz öğrendik ki kötü olaylarda sadece kişiler değişiyor, senaryolar hep aynıydı. Ama şu da bir gerçektir ki ülke olarak yaşadığımız olaylara rağmen hep bir arada olabildik.
Birlik ve beraberliğimizi kanıtlayan bir sürü acı örnek var. Mesela geçtiğimiz aylarda deprem, sel, yangın ve benzeri kötü olaylar yaşadık. Bir sürü insanın hayatını kaybettiği bu olaylarda eskiden olduğu gibi ülkenin hepsi seferber oldu. Ülkenin her yerinden insanlar az çok demeden maddi ya da manevi bir sürü yardım etti.
Sadece kötü günde değil, her günde bir ve beraber olduk. Başarılarımızda hep beraber sevindik, hep beraber gururlandık. Mesela milli güreş takımımız derece alınca hepimiz sevindik. Filenin Sultanları, şampiyon olduğunda hepimizin mutluluktan gözleri doldu. Doktorların, polislerin, öğretmenlerin, bilim insanlarının başardıklarıyla hep beraber gurur duyduk. Filistin’de ve Dünyanın birçok yerinde hayatını kaybeden çocuklar için sesini çıkartan tek ülke Türk milleti olduğu için gurur duyduk ve bir kez daha “Ne mutlu Türk’üm diyene” dedik.
Sonuç olarak anladık ki bu 100 yıl sadece geçen yıllar değilmiş. Milli birlik ve beraberliğimizin her geçen yıl daha da güçlenmesiymiş. Nice yüz senelere…
