Türkiye Cumhuriyeti 100. yılına girdi. Her tarafta bayraklar ve Atatürk resimleri… Cumhuriyetin 100. yılında, Türkiye tarihi boyunca elde ettiği başarıları coşkuyla kutladı. Ülke genelinde renkli etkinlikler, festivaller ve sergiler düzenlendi. Milletçe birlik ve beraberlik içinde anılar paylaşıldı.. herkes coşkulu. Ama maalesef cumhuriyetimiz her yeni yılında bu zorla kazanılan mücadelenin o kanların o gözyaşlarının değeri azalıyor. Bir sürü askerimizi kaybettiğimiz bu savaşta kadın çocuk yaşlı demeden herkes askerlere erzaklarından tutun ayaklarındaki çoraba kadar çoğu şeylerini verdiler. Açlık, hastalık ve kıtlık yaygındı. Düşman işgalleri sebebiyle köyler yakıldı, insanlar evlerini terk etmek zorunda kaldı. Binlerce şehit ve göçmen, savaşın acı yüzünü temsil ediyordu. Kurtuluş Savaşı Türk milletinin bağımsızlık iradesini tüm dünyaya gösterdi. Ulusal birlik ve beraberlik duyguları zirveye ulaştı. Dediğim gibi kadın erkek, genç yaşlı demeden tüm halk bir araya gelerek işgale karşı direndi. Kurtuluş Savaşı’nın ardından Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Atatürk’ün önderliğinde hızlı modernleşme ve reformlar başladı. Harf inkılabı, kadınların seçme ve seçilme hakkı gibi yenilikler hayata geçirildi. Ulus, çağdaş bir devlet yapısına ve yaşama kavuştu. Türkiye çoğu Dünya ülkelerinden önce kadınlara seçme ve seçilme hakkını getirdi. Atatürk insanlara Türkçe öğretti ve artık Türkiye’nin kendine ait bir dili olmuş oldu. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı, 100 yıllık birliğin ve başarının sembolüdür. Bu vatan kolay kazanılmadı ve kolay verilmeyecek. Nice 100 yıllara Türkiye’m!